BİR YAZ GECESİ RÜYASIAkşamın, eflâtundan menekşeye döndüğü zamanlar gelirdin, Yudumlanmadan koklanan şarap kadehi gibi Sarhoşluğun başlangıcıydı bu, bilirdim. Ellerin hep ’haziran güneşi’ gibi olurdu ellerimde, Gözlerin, kumsala vuran dalgalardı gözlerimde; vurup vurup çekilen... Sesin çıkmaz mıydı, ben mi duymazdım Ve bir sevdâ, haykırır, dururdu içimde... .....’Mümkün mü unutmak güzelim, neydi o akşam...’ Ve yıldızlar sarhoş olmaya başlayınca Ellerin, ’temmuz’ a dönerdi, dudakların bana... Sarışın değildi vakit, esmer de değildi, İnce bir rüzgâr kıpırdanırdı saçlarında, Bir tek onu tanırdım, kumraldı Ve ne zâlim bir kumraldı hem... Sesin yine duyulmazdı ama bilirdim; sevdâlıydı... .....’Rüyâ gibi, hülyâ gibi bir şeydi o akşam...’ Gök, mor bulutlarını sererdi altımıza Ve yıldızlarını dökerdi üzerimize, Güller ve karanfiller, göğe doğru yükselir, Sevgiyle sararlardı her yanımızı, ’Ağustos’, ellerinde ısınırdı artık, Sesin, rüzgâra mı karışırdı bilmem, yine duymazdım; Rüzgâr, bir şarkıyla eserdi şimdi: .....’İçtik kanarak, bir ezelî mey’di o akşam, .....Rüya gibi, hülyâ gibi bir şeydi o akşam...’ Ünal Beşkese ::::::::::::::::::::::::::. not: Tırnak içime alınmış dizeler,, Rakım El Kutlu’nu nihavent şarkısının güftesindendir. ( |