TEK BAŞINA
Rıhtımda
tek başına yine tıkabasa efkarınla doluyum. Yağmur dersen bardaktan boşanırcasına, azgın dalgalar ise beton duvar boyunca yüksek. Açıkta demir alan gemiler salınır dururlar kendi halinde, sanırsın içleri boşaltılan birer kibrit kutusu. Şimşekler çakınca ardı ardına azıcıkta olsa, aydınlığa döner zifiri karanlık. Gökyüzüne biriken kara bulutlar kızgın, içten içe kopan bir homurtu, ardından gelen, korkunç bir gümbürtüyle inletince ortalığı. İşte o anlar, içimden bir şeylerin koptuğu anlardır. Yokluğunun dinmeyen acısı çöreklenir, yüreğimin taa orta yerine. Dizlerim takatsiz, gözlerim fersiz, elim ayağımda tutmaz, bitap bir haldeyim iste. ...Mete Tekçe... |