Adı yok halaŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Uzun zamandır elime kalemi alıp birşey yazamıyorum. Birkaç kayıtlı yazılarım vardı gerçekten nasıl yaıdğımı bile bilemediğim. Fakat hepsi yok oldular. O gün bu gündür kaybolacak korkusuyla yazamıyorum. Hislerim çok yoğun noktadaydı şu sıralar. Elimden çıktığı kadarıyla yazmaya çalıştım . Fakat yazarken bile o anı yaşıyor gibi oluyor , ve içime birşey otururuyordu. Bu yüzden devamını getiremedim. Belki de anlaşılmaz , belki kiminize göre saçma oldu. Ama her cümlesi benim için ayrı bir anıdır. Paylaşmamın nedenine gelince ,
seni tanıyanlarla paylaşamadığın veya paylaşmaya mecalinin kalmadığı anlar vardır bu hayatta. Umarım anlatabilmişimdir.
Yıldızların yine kafası güzel , sönük sönük geziyorlar gökyüzü sokaklarında.
Saat yine tabiki 12 . Ve kimsenin bilmeyişi bu harfleri. Ne acı. Halbuki insanın her zaman bir beklentisi vardır. Bazen anlayış beklersin,Bazen sevgi , bazen birini .. Ya da sadece beklersin. Ben her gün saatin 12 olmasını bekledim. Her olduğunda o yıldızlara değdirdim gözlerimi. Birer kıvılcım gibi sıçradılar her yere gökyüzünde. Ve o saati 1 geçsin , Siyahlarla dans ederdi bu yıldızlar. Dedim ya alay ediyorlar benimle . Uzaklarda kaldı , bir kum saatindeki kumun geçiş noktasında kaldı. Şimdi akmıyor orda zaman. Şu zamanlar hep o kum saatini paramparça etmek istedim Fakat olmadı ,korkularım izin vermedi. Pişman olsam mı bilemedim. Daha birçok şeyi bilmediğim gibi. Bak mesela küçük şeylerden mutlu olursun Küçük bir hediye ,küçük bir öpücük , küçük bir heyecan.. Ben saç teli elime düştüğünde dünyanın en büyük mutluluğunu yaşamıştım. Yahut sakalını saydığımda. Gözünün renginde benliğimi kaybettiğimde. Sıcağında mayıştığımda. Ve daha saymak isterdim. Fakat söylerken bile hepsi şuan çok uzakta . Affedin , düğümleniyor harfler ellerimde. Ve işte dedim ya , Onun hatası değil ki bugün böyle oluyorsa , yıldızların ayyaşlığı . S.Yağmur Toprak |