RÜZGARIN YAĞMURUŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Rüzgar bulutları yağarak dökerken;
Biter eylül’ler, Güneşle döner aya... Düşer kirpiklerimden yakamozlar yoluna; Susar denizin mavisinde sallanan, unutkan balıklar, Köpürür dalgalarımın sessiz çığlıkları... Uzaklardan zamansız yanlarıma; Getirir özlemlerim nefesinle hayalini, Geceler gölgelenir sislerin dağlarında. Başıma düşer denizin gözleri... Diner toprağa taşlaşarak yağmurlar; Yitik sevdaları koparır ayrılıklar. Kör bakışı karanlığa direnir aydınlıkla. Gözyaşları yıkar acıtarak yürekleri, Işık tutar rüzgarlar sabahlara... Sığınılan boş ellerin limanlarında; Bekler kavuşmayı sevda yüklü akşamlar. Kendi kendine değer bulur çorak topraklar. Göklere serilir gece altından yıldızlarla; Gün batımı ölüp gider burada hayatlar... Figen ANAR
Rüzgar, gökyüzünün gözleri bulutlardan,
Gözyaşlarını sınırsızca yağdırırken; Ağlar insanlar mevsimlerce, Güneş, yıldızlarla döner aya... Düşer kirpiklerimden yakamozlar yoluna; Susar denizin mavisinde yutkunan balıklar, Köpürür dalgalarımın sessiz çığlıkları... Uzaklardan sınırsız yalnızlığıma; Özlemlerim getirir nefesimle hayalini, Gölgelenir geceler sislerin dağlarında. Başıma düşürür ağaçların kırık dallarını... Dindirir toprağı taşlaşarak yağmurlar; Yitik sevdaların elinden tutar ayrılıklar. Kör bakışı karanlığa direnir aydınlıkla. Her gidişi ölümdür, yürekleri dağlayarak yakar. Işık tutar günsüz sabahlara rüzgarlar... Sığınılan boş kolların limanlarında; Bekler kavuşmayı sevda yüklü akşamlar. Kendi kendine kurur çorak topraklar gibi insanlar. Çarşaf gibi serilir gece altından yıldızlarla; Gün batımı işte, göçüp gider burada hayatlar... Figen ANAR |
yürek sesiniz hiç susmasın