BEŞERİM İŞTEElimde bir kalem, biraz da kağıt Bir garip aşığım, beşer’im işte. Sazımın telinde, ince bir ağıt, Kendi yüreğimi, deşerim işte. Babadan yadigar, eski bir habam Bir kuru somunum, bir yırtık abam, İnsan doğdum, insan, kalmaktır çabam, Hakikat peşinde, koşarım işte Kime dost dediysem, sırtımdan vurdu Ne halim anladı, ne hatrım sordu Sonun da terk ettim, sılayı, yurdu, Bu yüzden çağlayıp, taşarım işte. Neyimle övünüp, neyi anayım Hem bacı, hem gardaş,hem de anayım Yarimin koynunda bir çift sunayım Gönül sarayında, yaşarım işte. Hayata, kahırla, baktığım oldu Dünyayı topyekün, yaktığım oldu Nefsimi koluma, taktığım oldu Gahi düşer, gâhi, şaşarım işte Bu dünya imtihan, sınavsa eğer, Sabredip murada, ermeye değer. Herkes, beş metrelik, kefene sığar, Benlik duygusunu , aşarım işte Kime kar etmiş ki zulm ile cebir Asıl yurdum, iki metrelik kabir Razı olsun diye, Allah-ı Kebir İrfanla yoğrulup, pişerim işte Gah-i düşer gah-i, şaşarım işte. Şefika TÜRK Bağrıyanık 30-05-2016 BURDUR |