ve gece yırtılırken dudaklarından hüzzam makamında bir ağıt dökülüyor koyaktan uykusuz bir türkünün içinde dağılıyorum
erirken gözlerimde mevsim renkleri güz gelmiş gibi usulca yere düşüyor günebakan yaprakları akşamlı bir mevsimde sararıyorum bir güvercin acılarını boşaltıyor içime hüzünhüzün sararıyor dağ taş
ey hayat hangi sıfatı yükledin omuzlarıma avuçlarımda birikiyor kış rüzgarı saçlarımda örgütleniyor kar rengi ve sen coğrafyamda üşüyen ati eylül gelmeden daha bir çocuğun kalbiyle ağlıyor ağlıyor yüreğim..
güz kokusu ıkınırken ağustos ne desem… toprak eylül eylül kapatıyor ölümleri deşifre olmuş bir acı gibi sığamıyorum içime harabatiliğe savruluyor gönlüm isyanlara evirildiğinde yolculuğum anladım ki eresiyim ben Anadolu’nun güneş ışıklarını toplayıp gitmeden yurdumdan yaralarımda algoritmik bir eylem planı gidiyorum karanlığı şafağa bağlayıp
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.