Gökyüzün
yüzün vardı
tepelerden aşağılara sarkan yeni yeni toparlanmaya başlamış bir kış güneşi gibi ve kahverengimsi gözlerin ve kaşların vardı medeniyetler arası bir köprü gibi uzandıkça uzanan hiç unutmam boynunda bir kolye vardı sıkıldığında bir çocuk gibi oynadığın bunlar güzel şeyler pek gülmezdin gülünce de bir baharı andırırdı gökyüzün öyle içten, öyle sıcak öyle işte ben onlarsız yapamıyorum böyle uzak uzak yalnızca resimlerde bakıyor muşsun gibi şimdi |