Sükut-u Hayat
Bir zaman...
Otlu peynir kokan mayıs sabahlarıydı Kırılmaz bardak gibi El emeği, göz nuru bir örgüydü hayat. Yılların kaçak çayla sararttığı... Ve bir babanın ellerinde Efsunlu bir muhtar çakmağı Her çakışında kıvılcımlar Her çakışında yıldızlardı yağan eteklerimize Mahcup gecelerimizi düşlere boğan... Oysa dün... Karadut şarabı kıvamında Tütsü saran gecelerdi hayat Sarhoşluğunda kızıl düşler içtiğimiz. Bin yaşında nar-ı aşk, ısıtırken şafaklarımızı Bin yıllık özlemdi vuslat... Ve şimdi... Tam ortasında sahranın sefil bir bedevi Hayat dudak çatlatan bir temmuz kuraklığı... Elleri semadayken yağmur duasının Rahmet delik deşik yüreklerde kocaman bir hiç Ve aşk, rahme uzanan bir dekolte zamanın elinde Ve aşk, kirli çarşaflar altında bir günah Ve aşk, iblisin rahmine düşen daha dünkü Piç! Belki yarın... Otlu peynir kokan mayıs sabahlarıydı Kırılmaz bardak gibi El emeği, göz nuru bir örgüydü hayat Yılların kaçak çayla sararttığı... |
Bahçe tarafından 8/19/2020 9:37:34 AM zamanında düzenlenmiştir.