5
Yorum
12
Beğeni
4,9
Puan
1481
Okunma
Bir zaman...
Otlu peynir kokan mayıs sabahlarıydı
Kırılmaz bardak gibi
El emeği, göz nuru bir örgüydü hayat.
Yılların kaçak çayla sararttığı...
Ve bir babanın ellerinde
Efsunlu bir muhtar çakmağı
Her çakışında kıvılcımlar
Her çakışında yıldızlardı yağan eteklerimize
Mahcup gecelerimizi düşlere boğan...
Oysa dün...
Karadut şarabı kıvamında
Tütsü saran gecelerdi hayat
Sarhoşluğunda kızıl düşler içtiğimiz.
Bin yaşında nar-ı aşk, ısıtırken şafaklarımızı
Bin yıllık özlemdi vuslat...
Ve şimdi...
Tam ortasında sahranın sefil bir bedevi
Hayat dudak çatlatan bir temmuz kuraklığı...
Elleri semadayken yağmur duasının
Rahmet delik deşik yüreklerde kocaman bir hiç
Ve aşk, rahme uzanan bir dekolte zamanın elinde
Ve aşk, kirli çarşaflar altında bir günah
Ve aşk, iblisin rahmine düşen daha dünkü Piç!
Belki yarın...
Otlu peynir kokan mayıs sabahlarıydı
Kırılmaz bardak gibi
El emeği, göz nuru bir örgüydü hayat
Yılların kaçak çayla sararttığı...
5.0
90% (9)
4.0
10% (1)