YALNIZLIĞIMLA BİR GECELİK SÖYLEŞİYine bir başıma, yine yalnızım Otur karşıma şöyle dostça Yüzüme bak, yalnızlığım Dünya mı boşaldı İçimdeki konaklar mı yıkıldı, bilemem Neden geleceğe kurulu köprüler uçtu Geçmiş yine sığınak, neden Ah ! Yalnızlığım; bir şey değişmedi Ben, yine ülserli bir hırçın Sen, acılarıma gülen deli kız Ne söylediysen yaptım Astım sol duvara gençlik resmimi Sağ yana dizim dizim kitaplarım Şu köşede bağlamam, şurada küçük masam Çoktan uyumuş olmalı karım, çocuklarım Otur karşıma şöyle baş başa kalalım Derelim Mansur’u perişan eden gülleri dar’da Ve..İlk tekbiri duyalım derince kuyuda Yunus’la söyleşelim, Mevlana ile yanalım Sinan’la kubbe çatıp, Füzuli ile kanalım Görelim İbrahim’i güller içinde neyler, Yükselecek çınarın hikayesini mi söyler Bu ateş, bizim de içimize düşer Böylesi zamanlarda Tuğlar kalkar, kös vurulur Akan sular durulur Zafer takı yürür meydanlarda Gönlümüz Malazgirt’ten düşer bebek koyuna Göğüs geçirir Belgrat, Tuna alır koynuna Geçer üzerimizden nice devirler geriye Kaç mısrada, kaç güzel ele gelir Yedi cellatla Genç Osman hançerlenir Allah’u Ekberler kanlıdır; kışta-karda Sadabad’a giden güzeller Nalın kırar kaldırımlarda Bir yanda asılı kalır Şair Nef’i Genç Osmanlılar çile doldurur zindanlarda Ah yalnızlığım N’olur sabah yıldızı erken doğsa üstümüze, Kan ve güller karıştı bu gece hikayemize Hayrettin YAZICI |
Ne güzel bir iç sesleniş..
Yüreğinize sağlık..
Saygılar..