Gerçek Düşün Piçidir 41. BölümŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Tamamı tek bir şiirden oluşan Gerçek Düşün Piçidir kitabımın kırkbirinci sayfası
Çocukluğumun nar ağaçları sindi Gök pürdikkat kesildi Şehir sustu Çingeneler at arabalarını bağladı Ve tarih; Ağlayışıyla affedilen afacan Bir çocuk oldu Takvim yapraklarında. Dünün suçu unutuldu Ve aşk, Ölümsüz fakat yaralı bir savaşçı Meşkin karşısında Ve her pes değişinde aşık Aşkın yaralarına tuz basılmakta Sokak lambaları söndü Kaldırımlar kıyamda Gök; Sinmiş Kıskançlıklar içinde Harabe duvarlarda bir telaş Şehir sustu Sen yürüyorsun bu kentin içinde Deniz çıldırasıya kıyıları dövmekte Dalgalar düşmüş seher saçlarının peşine Ki her damlasında ben vardım Bu şehir; Elma kokuları arasında Utangaç Kelebek masumluğuyla dört dağ arasına Sığınmış Kaç cellâda kafa tutmuş Kaç cenkte yaralanmış Küçük bir Çingeneye anlatırken duymuştum Ve Çingenenin avuçlarına aktıydı gözyaşları kentimin İşte o an Karardı avuçları Çingenenin Bense; Tüm sabırsızlığımla Adımlıyordum kaldırımları Şehir kederli Ben kederli Issız; Bir sokakta Dilsiz; Bir leylak karşıladı beni Göğün solgun bir maviliği vardı Perşembe pazarında Atılmış sebzeleri andıran Ve durmaksızın kanıyordu Şehrimin üstüne. Bulutlar Umut hırsızı kesilmişti Sokak çocuklarının başına Dilsiz bir leylak anlattıydı bunu bana Dal kurumuş Aşk susamıştı Dilsiz bir leylak anlattıydı Soluksuzca İlk kez pürdikkat kesilmiştim Bir leylağın gözlerine Şöyle buyurduydu leylak; Dağlarımıza kan damladı artık Her yudumda içtiğimiz kendi kanımız Her kusmukta tükürülen biz Nasıl olsa çalmayacak mı ölüm kapımızı Güneşi özledim güneşe koşun artık Şehir kederli Ben kederli Leylak kederliydi bu akşam Devam Edecek Murat Aktaş |