4
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1097
Okunma

Bin yıllık bir saadet, bir manalı bakışın
Kalbime ılık ılık, su misali akışın
Bilsen nasıl şen şakrak, içimdeki çocuklar
Sanırsın kanat kanat, el çırpıp uçacaklar
Bilsen ne bahtiyarlık, senin hırsızın olmak
Kalbinin haramisi, en ince sızın olmak
Bırakmamacasına, sarılmak nefesine,
Kokuna, gülüşüne, bakışına, sesine
Kucaklamak sevgini, tek nefesini duymak
Sığınmak mabedine şefkatinde uyumak
Yüzündeki güneşe, gözlerindeki aya
Saatlerce bıkmadan, vurulmak doya doya
Bir kelebek misali, gül yanağına konmak
Gamzenin deltasına bir buseyle dokunmak
Ve içmek kana kana çocuksu gülüşünü
Ve beklemek, yüzüme koşarak gelişini
Öyle güzel ki bilsen, sevdan ile kavrulmak
Saçının rüzgârında tane tane savrulmak
Dağılmak dört bir yana, çarparak duvarlara
Ateş tuğlalarının göğsüne vura vura
Sen benim ırmağımsın, denizimsin, dağımsın,
Rengarenk, desen desen, çiçek çiçek bağımsın
Gökyüzümsün, koynunda yıldızları saklayan,
Zifir karanlıkları şefkatiyle aklayan
Bahtımın şen talihi, alnımdaki yazımsın
Sen benim ilkbaharım, yanık tenli yazımsın
Bin yıllık bir saadet, bir sevdalı bakışın
Kalbimi usul usul, alev alev yakışın.
S.U.
Serkan Uçar
17. 07. 2016
5.0
100% (7)