Zaman Çöplüğü...
şiirde yazamaz oldum artık
sordukça kendime nedir şu kıyafet kılık geri vitese takılmış lamborghini misali.. kara bulutlara asılmışız haberimiz olmadan sanki sela geceyi çağırıştırır gibi, gölgeler de zaman sendeledikçe geriye... boş olmanın da bir marifeti olsa da zincirlerde ki prangalar azad edemiyor kabını.. içi çoktan evlere şenlik bildiği tek şey yat kalk yat kalk anlam ve mantıksızlıkta çözülürlerken... güyalara hapis edilmiş özlemlerin taksiratı boş vaadlerle, inanmak bize mahsus kendi eserimizin esaretine, çekerken hep altımızdan biraz daha biraz daha gerçeğin hakikatını... ucudan tutmak şurda dursun kayıyor an ve an parmaklarımızın ucundan.. ah keşke tek yanlış anlaşılma olsa da göz ile kaş arasında ki kayıplar da... hedef belli amaca ulaşmak binbir çehre istiyor, tüm eksileri üzerinde toplayan.. kime ne, ne günahlılığı ne mekrurluluğu güruhluk yüzlerine neşter vurmuş olsa da... bir ilahımız eksikti ona da kavuştuk hamdolsun.. geriye kalan geri geri de ilersi meçhul.. kırıntılarımızı topluyabiliriz artık " zaman çöplüğü " n de pek yakında bu sinema da... (Berlin,18.07.2016) Talat Özgen |