SİNEMİSiki yeşil göz sırnaştı önce tedavisi mümkün olmayan yanıma yaklaşıp tatlı ezgisiyle şeytanın tadını tuzunu kaçırdı hayatımın her şey ilkbaharın ilk günlerinin ilk sevgilinin hayalini anlatır bana her sevgili kanımda renginin solması hayatımın zehrini boşaltıp acılarının sefaleti anlaşılması güç bir nikah yüzüğünün resmi ya da ya da sevimsiz bir hergelenin hayatına tanıklığıydı gözlerin iki yeşil gözyaşınla öyle karşımda durup benden başkasını sevemeyesin dedin ben senden başkasını sevemedim sen ... tarihe acı hatıralar kaydedersin de tarihi anılara nasıl gömersin nasıl taşırsın bir ömür yükünü sevdanın bu saatte beni kahreden sevdanın dersini ezbere verdiğim şu dakikalarımın kanın veyahut kadının adını yazıyorum şimdi sinemis diyorum sinemis diyorum ki daha yeni çiçeklenirken ağaçlarda dallar ki hacettepede meyveye dururken düşlerim sesin sesimin soluğuysa cehennem ayetleriyle yürüyorsam sokaklarında kentin boşveremeyen birinin boş bakışlarını seyret bir nikah yüzüğü ayarı kadar düşük bakışlarınla bana ait kalple bana ait ellerinle bana ait gözlerinle sen .... |