O DEV
hiç ilgimi çekmeyendi sensizliğin zehri:
ne kadar içten gözlerime bakıyordu oysa dolu bir kadehte iç beni dercesine: her defasında görmezden geldiğimi; anladığını sanmıştım: "o" her sabahın ışığıyla; yeniden parlıyordu gözalırcasına sanki haince: susayarak; yaklaşmamı bekliyordu ona: o ısrarlıydı; zamanın o uzun kollarıysa nasılda insafsızdı: zaman bazen ardına saklardı onları; korkmayım ürkmeyim diye; bazende sivri tırnaklarını gösterirdi göz dağı verircesine: vardın sen her şeye rağmen; umutsuzlukların inadına kapılar baca olurduda gidemezdin yanardin hari yüksek ateşinde kıvrana; kıvrana: ben değildim yakan; benim yerime zamansız akan bir kaç damla gözyaşı bakardı yüreğinin icabına: kıyamayıp yine söndüren ben olurdum; üç beş cümle arasındaki sürünerek keşfettiğim vahayla: ve sen her defasında yine yeşerirdin; tüm gayretinle çoraklaştırdığın toprağında sonrada karşımda dikilirdin onurluca kılıcı elinde güçlü bir kumandan edasıyla: sana göre alnın aktı benden; sana göre günahkardım ben hemde affedilemez cinsinden ve sana göre vazgeçmiş olmalıydım çoktan senden sebebiyse yenilmişti önünde gururum: anlayamazdın beni; içimde güçlü bir dev yaşıyordu senden yana saf tutan sözümü dinletemediğim; rüyalarımı ziyaretinde sana kapıyı sonuna kadar açan: ve şimdi sen söyle bana; eğer sen olsaydın yerime o devi nasıl yener ? beni sevmekten nasıl vazgeçebilirdin?. Nuran KARACA 23:58 05.07.2016 |
Kalemin susmasın
____________________________Selamlar