İhaneti yaban elden beklerken
Vurdu Beni
İhaneti yaban elden beklerken Canımda bildiğim kul vurdu beni Nice poyrazları bir bir haklarken Gelip ince esen yel vurdu beni Naçar kaldım şimdi sensiz neylerim Her sözü gönlüme bir gam eylerim Dertli çalar hem de dertli söylerim Sazımdaki kırık tel vurdu beni Ölüm olsa ben yolumdan dönmezdim Binip aşk atına sürüp inmezdim Kor ateşe düşsem yine yanmazdım Sönmeye yüz tutmuş kül vurdu beni Ederinden fazla değeri verdim Açtım bu gönlümü önüne serdim Zararı yok olsun ben affederdim Bir haddini bilmez dil vurdu beni Murat’sız kalmışım hep çile çeken Aşkın bahçesini biçmeden eken Etrafımı sarmış iken bin diken Bir vefasız gonca gül vurdu beni |