İçimde, söz dinlemez bir hayalsin Kelkit.
İçimde bir hasret var, içimde bir gelgit.
İçimde, söz dinlemez bir hayalsin Kelkit. İsminle, zaman erir, taş erir, su erir, Ey, babamı kalbinde saklayan şu şehir Körelmiş bu ruhuma, vuslattır cemâlin. Cenup’una öleni, diriltir Şimal’in. Bir dağın omuzundan sana baksam, durup. Kızıl tarlalarında, yıkanırken gurup. Bereket, toprağının ikinci adıdır. Her tohumun, rahmine düşmek muradıdır Âb-ı Hayat peşinde, geçenler kıyından Durup bir tas içse ya, o billûr suyundan Sen ki, Şems’in üstüne titrediği yersin Kışlardan usanırsan, baharlar giyersin Ay üstünü örterken, mehtap çarşafıyla Seyrine dizilirler, melekler safıyla Sereserpe uyurken, dümdüz yatağında. Çiçek kokan dağların, yıldız atağında. Emsalsiz güzellikte bir Allah yapısı Sen, Gümüşten hanenin, Altın’dan kapısı. Kucağında doğduğum, beşiğim, yurdumsun. Ne umarsa umudum, bırak senden umsun. Bağrında kim yaşarsa, ömrünce bahtiyar. Ah senin ellerinde, olaydım ihtiyar. İçimde bir hasret var, içimde bir gelgit. İçimde söz dinlemez bir hayalsin Kelkit. |