KALDIRIM
kaldırım..
fötür şapka kafada üzümden püskül yaptım ucuna iki kiraz asmalı ayvan taktım taktım,takıştırdım alemi hayran bıraktım tozunu gen paçamın yelesine süpürttüm.. taşlar dört köşe şimdi kaldırım yarı çıplak arasına acımdan sızı düşer her akşam eğri adım atana oda eğri ve oynak ağır yük omuzumda acelem yok hiç koşmam tuzsuz bir akşam yine gün gecenin koynunda topuk sesi bir fren silkindi yerde adam sen takılıp düşecek kadar kör müydün adam borç teline takılmış ruhun dalgınlığında soğuk ve ıslak taşlar kaldırım pek yaman kor güler,kapısı sana bakan açık dükkanlar bu çocuk ne hülyayla yutmuştu bak tozunu nerde koydun bembeyaz yol verdiğin kuzunu? ışığı ay ışığı üstüne kapanan tül mevsimi geldiğinde süslenirsin çiçek gül öğretmenler gözünü süzerek seyrederdi sana çıkmaya bebek elini kaldırırdı.. münübüsler yolcuyu indirmeye keyf atar karıncalar gölgende dinlenmeye can katar süzgün geçen güzeller tarardı saçlarını aynalı pencereler tutardı kanadını.. ağaç her üç adımda yeşil kollarıyla hür su taşıyan kamyonlar hortumlarla su döker bir sen içerdin sevda birde ben kuraklıkta yüzüme inen gölge koymazdı karanlıkta... vu..2010 |