eşikte kalankutsal mekanların esintisinden yüzü yarım aylar oturuyor gözlerine bağdaşına kör bir loşluk tamlanmamış gardırobun kadim çıplağı sensin diyor içini yeni yakan ses avucunun titrek mumuna bakıyorsun o değil omurgasız doğrulmalar kıpırdanıyor kuyu kazan günahkarlar az arkanda çatlak havlamalı adımlar koşturuyor bir yudumlu affın sonsuz sevabına yeşil bir güneşin kapısını çalanlar az uzun saf varamadığın ilerinde bedenler uzuyor kirpikler tırnaklar alın taşlarını kıranlar toz duman arası gece en berrak rahlesinde fısıltının uğultusuna kalınan sisli gölden öte 0043 |