Ne Gelen Var Ne Giden
Sabrı seferber ettim, hercainin peşinden
Döner diye bekledim, ne gelen var ne giden Hatırımı sormayı, hiç olmazsa yılda bir Dener diye bekledim, ne gelen var ne giden Çöllerin yolcusuna diz çöktürür sam yeli Dengeyi hepten bozar düzen tutmaz bam teli Menzilini arayan gamzelerin gam seli Diner diye bekledim, ne gelen var ne giden Tek sevilme hakkını sadece ona vermek Yüreğimin tozunu, nazarıyla süpürmek Hülyanın gerçeğini dünya gözüyle görmek Hüner diye bekledim, ne gelen var ne giden Döndürdü kirpikleri her gece nilüfere Gecelerin hakkını tanık ettim sehere Koklayınca saçını rayihası ciğere Siner diye bekledim, ne gelen var ne giden Aşkın baharatıydı, kınalanmış kederi Dayanılmaz yük şimdi, eserinin ederi Çektim vuslat pimini, nakdim malum kaderi Yener diye bekledim, ne gelen var ne giden Bulutlar rehin aldı, sanki benim güneşi Karanlıklar ömrümün değişmeyen yoldaşı İçimdeki yanardağ, ruhum bulunca eşi Söner diye bekledim, ne gelen var ne giden Beş duyu organımın tekmili muhtaç ona Sılaya dönüş yakın, yüklenmeden barhana Düşlerle avuttuğum, hayallerimi bana Sunar diye bekledim, ne gelen var ne giden Sandılar can evimi, karalama defteri Çok sürmedi onların kalpte kuluçka devri Gönlümün sarayına, onu anlayan biri Konar diye bekledim, ne gelen var ne giden Feleğin aynasında ne ölü, ne diriyim Gönlü, ruhundan garip, derbederin biriyim Son durakta anladım, ben var ya serseriyim Çınar diye bekledim, ne gelen var ne giden Hükmedeli ömrüme yalnızlığın virüsü Söze, kelama sığmaz Delibal’ın öyküsü En sonunda olacak kirpiklerimin süsü Pınar diye bekledim, ne gelen var ne giden Celil ÇINKIR - DELİBAL |