sözden öze özden söze bizden size/...
kızmak bir duruş biçimidir, dahası bir tepki
ama biz kimseyi satmadık, dostluktur baki yüzler alışmışsa tükrüğe, kaşalottandır derisi vallah ben tükrüğe acırım, söylenmiyor gerisi söz önce yürekte doğar gelmeden lisana dil ve gönül bütünlüğü, şahsiyettir insana sevgisiz bir kalp huzursuz ev gibidir düşünceler kangrendir hayat anlamsız maneviden beslenmeyen insanlığını yitirir taşlaşmış bir kalpte, her şey manasız bir kalp düşünün sevgisiz, virane her yanı şöyle bir misal sanki, bal yapmayan bir arı her tarafı güherçile kangren sarmış her yanı ve sanki;" ışıksız bir ruhun muhabbetsiz baharı" madem yazıp çiziyoruz toplumsal bir gerçeği hiç bir edebiyat anlatamaz ölüm gibi gerçeği önce kendimize dürüst olalım popülaritemi gelir tebliğ mi..! önce hangisini batıralım bize, çuvaldızı mı yoksa iğneyi mi..! madem yazıp çiziyoruz ve seviyoruz paylaşmayı ilk kabul nefsimize diyelim önce kendimizi aşmayı dil ve gönül bir bütünde, erişmişlerse maksadına adam gibi şahsiyet çıkar, farkındalık katar tadına... hep sen aydınlıktın; bizler, henüz ağarmamış gece hiç boş durmadın iğneledin,alay ettin gündüz gece reformcuydun üstelik;savaştın bindörtyüzyıllık yapıyla sırası gelen hesaba çağrılırdı, her şey bir nefes farkıyla kimileri kalplerinde iman coşkusu ve sevgiyle yaşadılar. kalpleri onların evleriydi ve peki neydi böylesine coşku? onlardı,ruhen bir aşkın kervanında inanç yüklü bir manzume onlar Allah’a adanan bir yolda, güneş misali doğuyor kalbime düşün; hangi tohum toprağa atıldı da yeşermedi düşün; söz yüreğin içtimasında, bolca çalkalanır boşver, benim hakkımda başkaları neler neler demedi hiç üzülmem ki, taşkın gönüllerde, sel gider kum kalır........yusuf erdoğan |