doğasındansıfırcı öğretime tek ayak kapı yok temmuz üşümelerine kaldınız oturun göğsünden erik çiçeği çalacak hırsız çocuk zararın ateş çekimi yakınlığı duman o dudaklarının filtresi kırmızı o denizi sevdi kuşlar onu gri boran verdiğin korlu nefes koşun tuza yanacak elmaların yanakları sağlık önce huzur falan sıralaması ruh törpüsü gölgeliğin fal saatine inci rengi diziliyor sözler yıldız yeleli deli atın ayağına uzağın nalınını çiviliyor derviş nalbant gülüyorum yudumluyorum öksürüyorum da bak hapşırıyorum bu yazlı üşütmenin kazanımı başıma kahin kesilen sarı saçlı esmerler uyumsuz bir penguenin çöl sefasında çok buzul ama çok uçurtma eriyen saçmalayarak çoğalacaklar üreyecek rüyaya gidenleri yürüten su her öykünün kasıkları var ayrılan dizleri çatlayan toprağı karıklayan yoksa niye kanasın avuçlarınız boy versin boyun büken dillere buğdaylı başakların bereketi gök kuşağı sırt sırta yüz yüze ellerde 0022 |