Demem Odur ki Zaman;(Ufuklar kızıllaşırken) destelenince yıllar üst üste küflenir anılar yenilerek yıllara, zaman denen kavramda baki kalan iz olur. gün olur dile gelir geçmişten bir esinti, titrer aşığın kalbi daldaki yaprak gibi. kaybolsa da kumsala çizdiğin o resimler, şekillenir yeniden ufkun desenlerinde. dün gibi taze anılarda gün gibiydi yaşananlar. zaman ilaç derlerdi çekilen acılara, geçmiş mi? gelecek mi? anlayamazsın. zamansız bir zamanda çaresizce kalışın, ellerin boş kaldığı o hüzünlü anlardı. geçmiş ve gelecek zaman veda ederken sana, yanıyordu ufuklar yanıyordun o akşam. mesken tuttun sahili gün batarken ufukta. umut ettin, hayal aleminin zaman kavramında düşlerine aşkı ektin. hicranını sundun kızıllaşan ufuklara, duyar mı dersin acaba o vefasız sevgili? çırpınıp dururken kısır bir döngüde seni ağlatan zaman, günler, mevsimler, seneler, kumsala esir kalpten neler götürdü neler… kızıllaşırken ufuklar annen gibi doğum sancıları çekersin her akşam vakti, yalnız ve uzun geceler ölü doğuyor sana. eşlik ederken yağmur dökülen yaşlarına, göç etti yakamozlar bulutların hüznünde. ahraz bir yaşam tünelinde kaybolurken zamanlar, ne silinir resimler yıpranmış fasıllardan, ne küsüp ayrılırsın bu ıssız sahillerden. demem odur ki zaman; en kıymetli hazine evrendeki bir canda, ne yazık ki kaybettin veda ettiğin anda. özlemler kurşun gibi kumsal esaret hanı, çığlıklarını duyan dalgalar suskun şimdi. Yetmedi mi çilesi dervişe döndü âşık, özgür bırak sevgili durdurduğun zamanı. Mehmet Macit 05.05.2016 Dikili/İzmir |
şairi alkışlıyorum hocam
_______________________saygılarımla selamlar