BETON
Bu nasıl ağustos, yıldız yok gökte
Elimi uzatsam tutacağım Azrail’i Aldıklarını geri versin diye. Bu ne yakınlık gökteki, ağustos! Bu ne soğuk bir gece, Yerler siyah kahverengi yeşil beyaz ve kırmızı bütün imalı renklerde… Gökler Yere yakın karanlık korkunç ıssız sessiz. Ve karanlıkta un gibi ufalmış yapı parçalarının arasında Hafif rüzgârın uçurduğu tozlar ve ruhlar ile Kumların çimentonun ve metallerin oluşturduğu yansımaya Işık dantelâsına bakarak Sessizce kıvranan, paslı siyah mavi yeşil uzun kıvrak demirlerin Yerden yükseğe oluşturduğu isyan kazıklarına bakıp Haykırışlarımla, sessizce ağlıyorum. Ve ben, Bir emeğin Bir rüyanın Bir aşkın Bir dünyanın Bir ananın Bir babanın Bir gülüşün Bir huzurun Bir sevdanın Bir bereketin Bir inancın Bir varlığın Bir yokluğun Bir sevgilinin Bir tanrının ve asla Geri dönmeyecek bir hayatın Bir betonun Üstünde oturuyorum… |
Bu nasıl ağustos, yıldız yok gökte
Elimi uzatsam tutacağım Azrail’i
Aldıklarını geri versin diye.
Bu ne yakınlık gökteki, ağustos!
Bu ne soğuk bir gece,
Yerler siyah kahverengi yeşil beyaz ve kırmızı bütün imalı renklerde…
Gökler
Yere yakın karanlık korkunç ıssız sessiz.
Ve karanlıkta un gibi ufalmış yapı parçalarının arasında
Hafif rüzgârın uçurduğu tozlar ve ruhlar ile
Kumların çimentonun ve metallerin oluşturduğu yansımaya
Işık dantelâsına bakarak
Sessizce kıvranan, paslı siyah mavi yeşil uzun kıvrak demirlerin
Yerden yükseğe oluşturduğu isyan kazıklarına bakıp
Haykırışlarımla, sessizce ağlıyorum
TARZINIZ ÇOK FARKLI
DEĞİŞİK BİR ŞİİR OLMUŞ