gel..
bir ölünün sessizliği bürünmüş suretime..
gözlerimde kızdırılmış suyun mizahı ve kutsileşmişcesine kirpiklerimin dökülme telaşı artı, şekerlenmiş bal tadı veriyor dudaklarım kabak tadından da öte öyle ziyanda yani... burnumun direği de kötü kokularla haşır neşir.. haspam! yanaklarım makas keskinliğinden muzdarıp.. saçlarım? saçlarımı sorma.. kesileli bir kaç ay oldu. tel tel olmuş, kırıklarından arınmış, ha bir de canlılık kazanmış.. neme lazım.. bir kaç hasedin uydurması diye avuttum kendimi. az kaldı ya, sırmalanır, uçları tırtıklanır yeniden.. süzülür gerdanımdan... gel gelelim, gözlerimin sırat şeridine.. kara sürmenin üzerine renk kokladımsa, namerdim! halen aktı mı, bocalanıyor, asileşiyor yüzümde.. bir de efkar siniyor, dalınca... yeryüzüne görme! anlayacağın, epeyce çirkinim, iriteyim bugünlerde, uğramayasın.. ne kurak gönlüme, ne sellenen iliğime... |