-I- ... Karaveliler köyünden Göçüp gelmiştik Avdan’a, Henüz altı yaşında Ele avuca sığmayan Şebek gibi bir çocuktum, Şaklatıp şaklatıp kırbacı Döndürdüğümüz topaçlar gibi Fırıl fırıl dönerdik Üstünde toprak damların, Her birimiz ayrı bir ömürdük, Uçup damdan konar gibi Ciğ çekerken ciğerlerimiz Atlayıp toprak damlardan Samranın (*) içine gömülürdük Kış günleri karların içinde Hepimiz palazlanmış minik Beyaz güvercinler gibiydik, Kuşlar gibi alayımızı düzüp Geldik mi bir araya Çelikçomak, Seksek Birdirbir, Uzuneşek Üçtaş, Beştaş, Dokuztaş Çeşit çeşit neşeli oyun Anlatabilsem uzun uzun, Vazgeçilmez temel gıdası Olmaz ise olmazıydı Delifişek çocukluğumuzun, Şarkı söylerken ip atlardık, Atlamasak ruhumuz daralır, Hoplayıp zıplamasak Yanarken havasız kalmış Soba gibi birden patlardık!..
-II-
Üç yıl kaldık Avdan’da Sonra göçüp gittik Yazgısı öğretmenlerin ’Gurbet kuşları’ gibi Bir köyden bir köye uçup gittik Anılar belleğimde kazılı Alnımda gurbet yazılı...
Okumayı yazmayı ben Avdan İlkokulu’nda öğrendim Babamdı ilk öğretmenim Çalışkan ve zeki Bir öğrenci isem de Sınıfta en çok beni döverdi, Tembelliğimden değil Biraz fazlaca zeki, Çok aceleci olmaktan, Sözünü sabırla Diğer öğrenciler gibi Sonuna dek dinlemediğim için, ’Dört İşlem’ yaparken örneğin İki üç sayı söyler Yazardık alta alta deftere Sonra susardı, Susunca sanırdım ki ’Toplama işlemi’ yapılacak, Başkası önce yapmasın Hırsına kapılıp Birinciliği almak isterdim hep, Sayıları hemen toplar Parmağımı havaya kaldırıp Gel! deyince, Heyecanla yanına gider Yaptığım işlemi gösterirdim ’Doğru yapmış mıyım?’ Bu yüzden çok dayak yedim, -Ben size toplayın dedim mi?! Der demez suratıma ’Şak!’ Alev saçan bir tokat yerdim! .. Oysa doğruydu yaptığım işlem Yine de her seferinde Acele edip, bendim önce giden Dayak yiye yiye, sabırlı olmayı Böyle öğrendim öğretmenimden!
-III-
Günlerden Pazar Beş Haziran İki Bin On Altı Sabah erken kalktık, Eşim, ben ve babam Tam Elli Dört yıl sonra Benim ilk gidişimdi Antalya’dan hareketle, Düştük Avdan yoluna ’12. Helva Şöleni’ vardı, Sür babam sür Nihayet geldik Avdan’a... .. Anılar gelip geçti Çocukluk filmimin şeridinden; Yolu çoktan yarılamış Artık ihtiyarlamış Gözü yaşlı bir adam gözüyle Seyrettim çocukluk günlerimi... .. Güneye baktım Kim bilir kaç kez inip çıktığım Tepesinde o dağın Yerindeydi hâlâ ’İKİ ULU ARDIÇ’ Dokunulmazlıkları var! .. Ayrılmamışlar birbirinden Aynı yastıkta kocamış Köklendiği topraktan dışarı Adım bile atmamış Bir çift karı koca gibi, Yıllar birbirine ulanmış Gövdelerini zaman kuşağı Halka halka dolanmış Ululukları halkça onaylanmış İki koca ardıç ağacı Saçakları derin Tarihine uzanır Işık ülkesi Likya’nın, Gidip de yanlarına, Hâllerini hatırlarını sorsam, -Maşallah maşallah Sizler zirvesinde bu dağın Likya’lı kahramanlar gibi Gözetleme kulesinde Nöbetçi iki Mehmetçik Yüzyıllardır ayaktasınız dimdik! Deyip, Sıvazlayıp sırtını ikisinin Sarılıp kucaklaşsam anılarla...
Dili olsa da konuşsalar Buraların toprağından taşından Kim bilir neler geldi geçti Söz etseler konudan komşudan Yanı başlarında yakılıp yıkılmış Evlerin duvarlarından, Duman duman bacalar Savrulan kül; dayanılmaz acılar Geçti mi bu dağların başından?!
Haydi biraz daha anlat Pers istilasından, Büyük İskender’den, Roma’dan Anlat ninem, dedem! desem Ardıç kuşlarından Mor dağların eteklerinden İniş çıkış patikalardan Engebeli yokuşlarından, Boynu çanlı develer Kıldıraklı(**) koyun, kuzu, Kara oğlaklı keçilerden Beydağı’ndan Ziyaret Dağı’na Karlı yüksek yaylalara Kervanlarla katar katar İlkbaharla göçüp giden Çocukluğum gibi geçip giden...
-IV-
Hey gidi ulu ardıçlar İyi ki size dokunmamışlar, Kutsal bilip gölgenizi Kesip atmamışlar gövdenizi, Ayaktasınız yan yana Dibinizde yakılıp yıkılan evler Ve sizin hâlâ varlığınız İbret olsun tüm cihana, Bir ağacı kutsayan halk Nasıl kıyar bir cana Bir arada oldukça Sevinciniz tasanız ortak Kimbilir daha kaç yıl Besler büyütür sizi bu toprak!
Şaban AKTAŞ 10.06.2016
(*) Samra: Ahırdan dışarı atılıp, çürümüş, hayvan gübresi. (**) Kıldırak: Antalya yöresinde çıngırak yerine kullanılan sözcük.
Fotoğraf : Şaban AKTAŞ AVDAN KÖYÜ 12. HELVA ŞÖLENİ ŞENLİKLERİ KORKUTELİ - ANTALYA
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ÇOCUKLUĞUM AVDAN şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÇOCUKLUĞUM AVDAN şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
severek okuduğum müstesna dizelerdi...tebrikler ve saygılarımla.