GEÇECEK SANDIMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Varlığına şükürler olsun canım annem.
Tükenmezliği tüketen bir ahalinin
En savsak rutiniydik: Gölgelerden mütevellit akşamın pervasızlığında, Gömülü sarnıçların hanım ağası sonsuzluğunda: Bir katre de olsa tahayyül ettiğimiz Gönülsüz serzenişleri külfet bilmek kadar sıradan, Sıra sıra devrilen hayalleri, Domino taşlarında döndüren Yüzsüz intibaının kaçıncı kuvvetiydik kim bilir? Asılsız olmasını diler miydim gerçeklerin? Yoksa o mahrem tecellisinde kaderin, Dokunaklı bir türkünün nakaratına yerleşmek Ve pay etmek acıları… Ne fark eder ki, Demek olsa da fazlasıyla beyhude Yanılmak istiyorum Ömrümde belki de ilk kere. Fena mı olurdu, Tutunsaydım kanadına kırlangıç şarkıların Depreşen gökte saklı geceyi Silmek kadar zoraki bir terennüme Meyletmekten de öte Ötelenen bir hutbe kadar En gönülsüz taarruzum Kanadığım ve kandığım yalanların… Hem tek bilirdim insan ırkını Hele ki sevgi denen lehçeyi kondurmuşken Göğsüne meleklerin, Saf tutmalarını dilerdim Gün bitiminde o kırık rahlede, Dokunmaya kıyamadığım yaprakların En asil imgede sergüzeşt bir teselliye Açmışken yelken, Tümden gelen hezeyanları ört bas eden. Kırık heceleri yapıştırmak kadar kutsal Birikenleri sığdıramazken yere göğe; Sözsüz cümleler kurmak mı yoksa ikrarı yüreğin, Tek bir bakışla sayfalar anlattığım… Suretlerde yanılgı; Söylemlerde yerli yersiz yengi Yine de vazgeçilmezim, Yürekten yüreğe kurduğum köprü. Sözler de rahvan sükûtu delen; Kibirleri ile boyarken yeri göğü Görmekten kaçındığım belirsizliğin mabedi. Suslardan ördüğüm düşüşlerin şeceresini Tutmaktan bile acizken suretim, Kaynakçalarını çoktan kaybettim Aldığım yaşların. Erdim ereli kemale, Aklımın izbelerinde buz tutmuş yarınlara Bile dokunamıyorum Titrek ellerimden akıp giden yıllara Nazire eden bir sessizliğe kapılıp gitmişken, Tufanlara sığınıyorum: Son bir kez kaybolmak adına Ve asla da dönmemek geriye. Sırça köşküm yandı yanalı, Meziyet bildiğim sezilerimden ayrı düştüm düşeli, Güvercinlerimi de saldım akça pakça gökyüzüne. Surelerde andığım adını, Metruk gölgelere yetim vermekle cezalandırıldığım Çocuk düşlerimi, Sandım ki ereceğim hidayete. Ben istemedim büyümeyi oysa anne Hem sen demez misin; Üzme kendini durduk yere, Her şey olacağına varır Yeter ki sökme inancını yerinden Ve sıkı sıkı sarıl hayallerine. Yitip gitti işte dünün güncesi, Ellerimle kazdığım oyun bahçeme gömdüm bile Rahvan ve yalıtılmış düşlerimi, Hem hangi birini pay edecektim de Dünden bu güne ermekle Geçecek sandım her bir acı; Solmaktan öte sonlanıp gitmişken şu yazgı. |
Sevgi ve heyecan sunan hisli şiirin, gönülleri okşayarak sevdaca akmakta.
Kutlarım.
Beğendim.
………………………………. Saygı ve Selamlar…