Bu Aşk Seninle Güzel
Bugün yârin sesini duydum.
Ruhum gıdasına kavuştu. Yâr ki, benim en büyük huzurum. Hasret, ağladı ağlayacak bir buluttu. Gözlerimiz doldu seslerimiz gizli. Telefon arkasına gizlenmiş duygular. Evvelden de hisli. Güneş utanmasa ağlayacak. Deniz desen, gözyaşları çoktan vurdu sahile. Evet, bu da bir umut vuslat için. İstediğin kadar uzakta ol. Hala kalbimdesin... Anılardan üç boyutlu bir resim gibiydi bulut. Kah ağlattı kah güldürdü. Sen istersen kendine yakışanı yap ve unut. Sen ve aşkımız benim için ömürdü. İstesem de unutamam... Bir kış akşamıydı yar sana gelişim. Nasıl da geçiyordu zaman sana varmam için. Hala saklıyorum otobüs biletini. Hala saklıyorum sinema salonun da çektiğimiz fotoğrafları. Kitapları, birlikteyken ki dinlediğimiz şarkıları. Yanağıma kondurduğun o ilk buseyi... Şehrinden ayrılırken son kez baktın bana. Karlı bir Tokat akşamında. Pencereden el salladın. Sana son bir şiir okudum. Şimdi bir yıl aradan sonra tekrar konuşmak seninle. Solmuş bir çiçeğin tekrar yeşermesi gibi bir şey. Ölmüş bir adamın yeniden hayat bulması gibi bir şey. Ama ne olur bir daha gitme. Ben hala ellerimde sanıyorum ellerini. Gözlerini kaçırıyorsun benden. Bir bardak çay daha iç diyorsun. Ve ben kayboluyorum gözlerinde. Aşka geliyoruz. Halvete susamış serçeler gibi. Aşk kanatlı bir melek oluyor. Zaman kavramı hükümsüz oluyor. Sana varıyorum yine. O ilk gün ki sıcaklıkta. O her zamanki saf halimizin olduğu zamanlara. Ne olur bir daha gitme bu aşk seninle güzel. Seni seviyorum... |