Arş-ı Âlâ notları
Memleketimde hasret türküleri
Bir mektubun postacı elinde bekleyişi gibiydi Umuda en çok ihtiyacımız olan günlerden Selamsızca geçiyordu barış güvercinleri Güzel günler göreceğiz diyen şairler öldü İki kambur kelimeyi bezdiren salalar, Rahmet okurken er mektuplarına gün gün … Gözlerimin sabrından öpüyordu annem, daha dün… Ölümün hafifmeşrep kanat çırpınışı Göğsümden su içerken Aşk-ı kıyamet arşı alaya rahmet derken Damla damla sen yüreğime düşerken Yeni açan bir çiçeği koklamak gibi Ölümden uzak yaşamak gibi Her şeye sil baştan başlamak gibi Doğaçlama sevmek, memleketimi ve seni... Memleketimde hasret türküleri susarken Hiç biri baskıya girmeyen yasaklı şiirlerimi yaktım Yasal bir gölge yakmadan umudumu Babamın ellerinden tutan çocukluğumu da yaktım Yüzümdeki çerden çöpten kalma sevince şöyle bir baktım Sokaktaki çocuk seslerini, Bak postacı geliyor şarkısını, Elma şekerini, koz helvayı, arkası yarına kalan aşkı, Gülen serçeleri, ağlayan bulutları, yıldızları bile toplayıp yaktım Kızmayın bana ne olur Size sadece buruk ,içleri keşke yüklü anılar bıraktım.. Yasemin Demir 2016 Haziran ayı yaşama telaşı |