mesafeyi sorma şimdi
bir kamyon hurdadan çıkma
taşıyacağı yük,değil akıcı kaba ama yük ağır, taşımaz, yolda kalır,sanki duymuşcasına kayboldu üzerinde gittiği yol, eksoz dumanında, direniyor; milimin onda biri belki hız olsun, dedik ya inat; yıllara meydan okuyor. kaptan; şoför mahal’inde uyumlu aslında ikisi’de meskun harabe gecekondu görünümüyle bakar’mısın allah’ın seversen şu hale duruşları diyor tasa yok, ne bu endişe hayata kafa atmaktır. güven patlaması değilse senkroni’ze olmuş bu ikili adeta; oluşan olumsuz havayı dağıtır’casına çekmiyor ayağını gaz pedalından delik taban, değecek asfalta neredeyse menteşesiz kapı, direksiyon hak getire cam; oda ne boş çerçeve, kapı kolu levye. anlayacağın, içler acısı bir halde seyrüseferi hadi hak getire buradayım diyor ilk damatlık frengi, kayık da olsa yıllara meydan okuyan, kaporta bildiğimiz güneş yanığı renklerin türevi saçda picasso’nun yağlı boya tablosu tavında bağırmaz yılların yüküne inat aslında gururlu, mağrur, şansta yanlarında varya bu ikili tin tinde olsa gidiyor işte mesafeyi sorma Mustafa Yılmaz (sertesenyel) Ankara/2016 |
Kutlarım.
Beğendim.
………………………………. Saygı ve Selamlar…