AŞKLARA ÖVGÜ MASALLAR
Düş görürsün, kocaman açılmış gözlerinle,
krallığını, sevini, hayatını. İçlerinden müzikler geçer, gemiler gider hayallerine dumansız, denizler geçer, durgun.., rüzgarları hep suskun... Sabahların çaldığı gecelerin hiç bilinmez. Sonsuz arzunun, altın elmasıdır kimsenin bilmediği. Bir iç yolculukta kesilmez mi yaşamın hesabı. Karşılamazmısın öfkeyle aynadaki ötekini. Tüm gerçekler için, gerçekleri söyleyebilecek kadar cesur olabilirmisin.. İtirafların, terletmez mi yüreğini.. Belki de, korkmuyorsundur. Aşklara övgü masallardan derlenen her bir hikaye gibi. Bir yerlerde saklayarak yitirdiğin kağıt parçalarını bulmak istiyormuş gibi Caddelerde, hatta kendi caddelerinde, kaçarcasına sana koşmak gibi. Duyulmasını istersin o zaman çılgıncasına çığlık imgelerini. Hayatım gibi, şiirlerimde bir karalama defteridir aslında. İhtimallerimin, rüya gibi uçup gittiğini, Kaderimin, umutlara yabancılaştığını, Yelkenleri delik bir kadırgayla, okyanusları aşmaya çalıştığımı, bilirim.. İşte, kendi şiirlerimin yankısıyım artık. Gizli şiirimden çıkan, hafif bir ezgiydi kulakları dolduran, Neyse ki bende kalan baharın göz yaşları değil. Gençlik yıllarımın hüzünlü aşk şarkısıydı, bu çalan.. |