OJEYanımdan ayrılıp,gittin birazcık, Ardından sesine koştum sultanım. Hatırla çocuktun aha şuncacık, Yaralı dizini sardım sultanım. Ağlayıp durdun gidene kadar, Dizine elimi sürene kadar, Sanırsam bir dakka süresi kadar, Mavi gözlerine daldım sultanım. Çocuktum,utandım yüzüm kızardı, Telaşla gözlerim boş’a bakındı, Yüreğim tüh deyip yine yakındı, Suskunluk dilime vurdu sultanım. Aklımda. Bilirim tam da yirmide, Bahara aşk denen nevruz gününde, Evinin orada,hemen önünde Alnına mührümü vurdum sultanım Yaş oldu yirmi beş bir pazar günü, Çözüldü vuslatta gurbet düğümü, Kınası,nişanı ve de düğünü, Sır gibi aklımda tuttum sultanım. Sığdaydım bir anda gürledim, coştum, Dere iken deryaya aşkla buluştum, Gün olup gecenin ardından koştum, Menzil-i vuslatım sendin sultanım. Gün geldi sevdamız bir meyve verdi, Dertlerin üstüne huzuru serdi, Bir gün ki sensizken asır ederdi, Saniye ayarın şaştı sultanım. Evlat ki evlendi ayrıldı bizden, Gurbet ki göründü ayak izinden, Dereden,ırmaktan ve de denizden, Gözlerim tey beter doldu sultanım. Bir anda ikimiz kaldık başbaşa, Zaman ki bedeni attı ataşa, Bacıya,emmiye ve de gardaşa, Helal olsun deyip göçtük sultanım. Gidenler onlardı bizler değildik, Sadece ölüme şahit edildik. Her günün ardından iyce eğildik, Bedenler rukûda kaldı sultanım. Yaş geldi yetmişe, sonlar görüldü, Maziye takvimler,günler gömüldü, Bir nefes alırken vücut yoruldu, Yüreğim elimde attı sultanım. Gözyaşı düşmesin yanaklarına, Yüreğim dayanmaz sağnaklarına Ojeyi sürerken tırnaklarına. Ellerim titredi kaydı sultanım Bağışla bu beni ve de suçumu, Dikkat et üşütme ayak ucunu, Rabbimden emanet çelik gücümü, Dizinde ecele verdim sultanım. Murat KARAKAN |
Daha nice şiirlerinizi okuruz...
Beğendim, içtenlikle kutlarım…
............................................................ Saygı ve Selamlar…