DÎVAN BABA VE OĞULLARI(2)
Bir ayağı çukurdaydı belki de...
Ağır bir tokat yerken evladından, Şâşâlı gençliği tıpkı bir film şeridi misâli, Geçiverdi gözleri önünden... Âdeti değiştirdi artık Tanzimat. Babası gibi giyindiği hâlde, Onun gibi konuşmadı... Babasından aldığı hazîneyi, Onun gibi harcamadı. Başkalarına gözü düştü... Başka mekanlara üşüştü... Bıraktı söz oyunlarını, Vazgeçti hüsn-ü ta’lilden, Tecâhül-ü Ârif de neymiş, Etkilenmedi derinden... Devâm edecektir... Mustafâ KILIÇBAY |
Babası gibi giyindiği hâlde,
Onun gibi konuşmadı...
Babasından aldığı hazîneyi,
Onun gibi harcamadı.
Başkalarına gözü düştü...
Başka mekanlara üşüştü...eksik tarihi bilgilerle ve değerlendirmelere dalmışsınız.tarihi bir döneme dair şiir yazılırken tarihten uzak kalınmamalı.tanzimat,bir kılık kıyafet vee öykünme çabası değil osmanlı devletini ayakta tutma ve ekonomik yönden güçlenmiş batılı devletlere yetişme çabasıdır.
romanlardan okuduğunuz şey tarih bilgisi değildir.onlar sadece bir kurgudur.gerçeğe çok benzeseler bile..
ayrıca osmanlıcanın bir dil olmadığını anımsatmak isterim.