SEN ÇAL TÜRKÜNÜ RÜZGÂR
Gözleriyle denizin rengi raks ederken,
Bırak yokluğunu anılarıyla ıslatsın Sen çal ‘dumanı üstünde somun gibi’ türkünü rüzgâr, O ateşini göğe, acısını denize sarsın, İçsin tüm iyodu ’Zil Zurna’ sarhoş olsun. Acıyla dans eden burun direkleri sızlasın. Ama o, umutlarını süpüren barışın şerefine içsin, Güç, statü kazançtaki yarışın şerefine içsin. Vatanı için iti soysuzu deviren askerin şerefine içsin. İnsanlığın şerefine içsin,ama buna son kez içsin. Bulunmazlar da insanlık şimdilerde… Adamın dibi olsa da geçmiş bir kez sırası İşte bak! Aynalarda da can çekişiyor, Yokla var arası... Yitirdiklerinin kömür karası, gök mavisi gözleri Henüz gözlerindeyken içsin… Dört duvar arasına sığmayan başına Daralan yüreğine, sızlayan burun direğine içsin… Yapacak hiçbir şeyim kalmadı desin, Ama sadece içsin… Denizi içsin, Göğü içsin, Beleşten havayı içsin. Olsaydı fazladan bir avuç umudum, Birkaç söylenecek serin sözüm, Sessiz kalmazdım Allah’ıma verirdim. Fark eder miydi hiç, Sağcı, Solcu, Dinci, tenteneci Acı her yüreğe kor, her yüreğe zor, aynı zifiri sancı Seni bu halde gördüm ya şimdi yolcu. Ellerimi açar onları aldığın gibi beni de al da derim. Var olan umutlarımı da düşünemeden haybeye yerim. Zaten heyheyli bir serdim kendi zindanımda İflah olmam gayrı, Ulaşılmaz derinlere iner, Maazallah azıcık aklımı da yerim....songül A yılmaz |
Kutlu dileklerimle.
Çok Beğendim.
…………………. Saygı ve Selamlar…