çanakkaletarihin destana dönüştüğü yer çanakkale et duvarların örüldüğü ingilizin fransızın sulara gömüldüğü yer... gökten yağmur gibi mermi yağıyordu sular kıpkırmızı kan.. bir iklim değişiyordu güzel vatanımda ikiyüzelliüç bin şehidim dile kolay ikiyzelliüç bin şehid sıraya dizsen gelibuludan karşıya köprü olur. yanyana dizsen geliboluyu çepeçevre sarar. bu güzel vatan uğruna ikiyüzelli üç değil bunun beş misli on misli vatan uğruna, namus uğruna, şeref uğruna canını milyon kere ortaya koyar... biz orda destan yazmayla kalmadık, bir destan nasıl yazılır onu anlattık ne fransız ne ingiliz değme gavurun kahpe puştları... ne şimdi ne sonra ne bugün ne yarın çanakkale den geçemedi ve asla çanakkale den geçemez. çünkü çanakkale geçilmez... mekanları cennet olsun aslanların her biri feda etti kendini bir karış toprağa her biri gözü kapalı girdi bu karanlık şafağa her biri ateş her biri bir mermi her biri bir süngü... ya ALLAH nidaları dünyayı titretti çanakkale de herkez anladı bizimle boy ölçmeye kalkan herkes anladı ki çanakkale geçilmez.... biz, türkler damarlarımızda hissederiz vatan sevgisini kanlarımızla çizeriz sınırlarımızı ve hiç korkmadan nasıl çanakkale de verdiysek o kadar bi ikiyüzelliüçbin verecek kadar daha severiz şanlı bayrağımızı... herkes anlasın. ingilizler fransızlar ve diğer herkes çanakkale geçilmedi çanakkale geçilmez... |
ingilizler
fransızlar
ve diğer herkes
çanakkale geçilmedi
çanakkale geçilmez...
geçilmedi geçilmeyecek
tebrikler