AH ANTALYA...
Yaşadın mı dört mevsim bu şehirde
Bak her daim gülümsüyor güneş. Gördün mü? Dolamış boynuna Masa Dağı, Tüm tonlarıyla yeşili, Tutmuş elinden erguvanların, Selamlıyor masmavi denizi. Bir anı’n oldu mu bu şehirde, Yüzdün mü mesela denizinde Side’nin Yürüdün mü kumunda, Konyaaltı’nın, Alanya’nın, Kemer’in Bak, bir bir almış geceden yıldızları, Taç yapmış otellerine, Işıltısı, aydınlatıyor geceyi. Bir anı’n oldu mu bu şehirde, Kayboldun mu mesela tarihi yollarında, Buldun mu ataların izini Olimpos’ta, Perge’de, Alara’da, Kale İçi’nin gizemli, dar sokaklarında, Bir anı’n oldu mu bu şehirde, Yedin mi Fenike’de altın portakal, Kaldı mı damağında eşşiz lezzeti, Kokladın mı Torosların çiçeklerini, Ne güzel de taşımış rüzgar, Bak, çiçek kokuyor Akdeniz. Bir anı birikir ki bu şehirde Önce terletir Deniz Hamamı’nda Sonra mihman edip yörük çadırına, Ayranıyla soğutur yüreğini. Peki, dinledin mi Kurşunlu’nun, Düden’in sesini, Kaygusuz’dan, Abdal Musa’dan, Fitnat Hanım’dan Bak, dinle, ne güzel de yankılanıyor nameleri, Aspendos’tan. Bir dünya olmuş bu şehir, Basmış bağrına cümle alemi, İngiliz’i, Alman’ı, Rus’u, Arab’ı, Acem’i, Çin’i O kadar büyük, o kadar güzel ki bu şehir, Sanırım sığmaz anılara Kocaman bir dünya, Antalya. MESUT AKÇA |
Kutlarım…
........................................ Saygı ve Selamlar.