YAŞ YİRMİ (DÜŞTEN KAÇIŞ)
YAŞ YİRMİ (DÜŞTEN KAÇIŞ)
Sakın ha düşlerden dönme geri. Ahrazlığa vurarak kendini, oyna üç maymunu. Daha yaş yirmi. Ne perde aralığından kaçır bakışlarını, ne de umursa cama vuran buz kesmiş yağmur damlalarını! Varsın kovanlar utansın düşlerinden Bergüzâr’ı. Sen dinle dilediğinle avrat pazarında rapsodileri. Asla meyletme uzayıp giden düşlerden düşmeyi. Daha gençsin ya, vur hayatın dibine. Keşişleme dalarak duygu yoksunu yüreklere! Yeniden, yeniden keşfet yaşadığın anların değerini. Yaratılış nedenimiz belli. Bel suyu deyip te geçmeyesin ha. Tanrının hikmeti, üreme içgüdüsü. Neslinin devamı! Lakin kirletmeyesin gelecek nesilleri! İster pişkinlik olsun, isterse ham hali, aldırma kimseye, umursama Havva’yı. Sıkıca kavra belini. Hadi be.. Alemsin vallahi. Yürü be koçum kim tutar seni? Düşmediyse birilerinin gölgesi, Hangi yanda durduğunun yoktur ehemmiyeti. Geri dönüş mü? Asla… Çok mu yoruldun? Otur da hele bir soluklan. ve tırman yokuş yukarı. Annesinin eteğinden tutan çocuklar gibisin vallahi. Yakıştı mı sana hiç? Gencecik delikanlısın. Hem zamanın suçu ne? Sen yoksan girizgahta, zamanı say ki trelelli. Amacın gevşemekse, öyle değil mi zaten? Gevşe öyleyse, ister banyoda, isterse Hülya’da. Güldürme beni. Hınzırlık ta güzeldir be dostum! Varsın yayılsın dudakların. Gerneş gerneşebildiğince asi! Kaşiflik iyidir bakma sen kimin ne dediğine. Doğrular anca hatalarla bulunur. İki de uğraşsan üç te hükmü yoktur haz aldıysan yaşamdan. Nasılsa ütopik bir düşte değil misin? Herkes toparlanır zamanla. Bütün uzuvların yerli yerinde! Merak etme kimseler teşbihleyemez seni seninle. Şaka mı yapıyorsun dostum? Ne ölçüsü? Kiminin eni, kiminin boyu? Ha anladım. Vallahi sen delisin güldürdün beni! Hükmüne uymaya yeter mi zamanın? İster düşlerde olsun isterse reel, yaşıyorsan bir aşkı, ki ille de var. Ne geri dön, ne de kapat perdeyi. Hadi be koçum kim tutar seni. Yeni bir düşe yolculuk başlasın… Efkan ÖTGÜN |