Yürek YurduY Ü R E K Y U R D U Yolu sevgiden geçen insanlara. Dostluğu akan sunak yüreği çağıl çağıl Kırmızı gülün tartıldığı dergâh, acıyan yerim “Tren düdükleri sarılırken koynuna Yenice’nin”* Can biteği yürek yurdundan geçsem, kanım kaynar Tadını içimde taşıdığım gökçe gülüşlü Bektaş selamı sarkıtır uğrun uğrun Hayatı belinden yakalar cebenur yüzlü içsel yolcu. Kırmızı güngülüleri öpen kelebekleri severdi aytulgalı baldedem Kelebekler gibi yürekten yüreğe dostluk sektire sektire Uçup gitti, hayat balı Hacıbektaş oylumuna… Usyürek Aşılayan bahar gülüşlü, bir öpümlük duygu gönder, hayat sevsin. Kendi beni’ni arasan yetkiyle kuşattığın bellek sekilerinde Dosta yürek düşürsen, açılır insanlığa varan kapın Kanın sevinir, çiçek çiçek fullenirsin Acıyı sıvar sevecen bakışın..! Karacaoğlan yüzlü Semahla ırlam ırlam türkülensen Kavimler kapısı Anadolu’nun örü örü çatısını çatan derviş Suteni yüreğini, yüreğine serer sağnak sağnak Tatlanan bozlakla ışır güleryüz yamaçlı Toros’un yüzü. Gülüşü örselenen yüz, hayat yoksuldan utansın!.. Bulutlara uçurtma gönderen cennet çiçeği çocukla Deliğe süpürülmeden, gemileri yaktırmadan!.. Yana yakıla geldin Bektaş iklimi, kardeşlik toprağı Yenice’ye, kanın sevindi Kırışığın açıldı, sevgiyle yürüdü gün İnce ince duygular yekindi, içselleşti hayat. *- Burhan Mendi Ali Akdemir 27. 07. 007 Kayseri |