kimselerin uğramadığı, kimselerin adım atmadığı, kimselerin başlamadığı yollara çıkıyorduk şehrin dehlizlerinden düşmeyesin diye, senin elini ilk tutan bendim sen ve ben, tutuna tutuna yürümüştük ümitlerin mavi gözlerine
seviyorum ,sevilmekten daha çok başkasının seni sevmesinden de çok herkesin yokluğunu kanıksayacağından seni unutacağı zamandan daha çok
aynı hasretin çilesindeyim, sende görüyorum,sende buluyorum umudu yeniden var oluyorum senin yanında sana geldikçe, seninle yan yana yürüdükçe, sürgünlerin uzağına düşürüyorsun sancılı bekleyişleri ben seni sır diye tutarken kalbimde, sen beni tutup kalbinin çöllerine atıyorsun
sancılı gecelerin karanlığında yitirilmiş son güzergahımsın çaresizliğimin sesini duy artık bunca ayrılıklar değil beni mutsuz eden bir ummansın sen, sevgin uğuldar derinliklerimde bir şahikasın sen , şevk ile yürürüm yokuşlarında kalbi bir yakınlıksın
sen benim göğsüme koyuyorsun başını, ben senin saçlarını tarıyorum sessizce tutup iki yakasından kalbimin ümitli bekleyişlerini anlatıyorum sana iç çekişlerim senin bakışında değer buluyor sadece birbirimize tutunuşumuz ne güzel öyle
katıyorum nefesimi ,sevgice bir tevekkülün dizi dibine teslim alıyorsun ruhumu gizli sancılarla söylenmemiş arzuları kar tanesi yumuşaklığında avuçlarına indiriyorum tutunuyorum sana, adını söylediğim her fısıltıda
susatıyorsun beni ama kimseye dert yanmıyorum sade sana gösteriyorum dudağımın çatlağını suyum oluyorsun ,sustuğum sen ,susadığım sen ekmeğim oluyorsun, çorbam, tadım tuzum…
bir rüyanın görülme safhasında önce yumalım gözlerimizi, uyuyalım, uyuyalım, ruhumuzun bütün imkansızlıklarından arınıp gidesiye kadar uyuyalım mutlu düşlerin, parlak gümüşlere döndüğünü görelim bakışların tatlı gülüşlere durduğunu yaşayalım ayak altına kor değmiş karlar gibi eriyelim aynı sırra tutunup ,sonsuz akibetlere akalım
ne kuytularda, ne gölgelerde, ne kapılar ardında ne duvarlar arasında beraber örüyoruz saklı bahçemize giden yolu hayallerimizi, sevdalarımızı, heyecanlarımızı birlikte saklıyoruz deli dolu zamanlarımızı beraber çiziyoruz şehirleri, denizleri, gölleri, nehirleri, umutlar senin avuç içlerinde büyüyor dönüşlerin hepsi sana ,hayaline, hatırana
yürüyorum sessizce şehrin kaldırımlarında ak köpüklü bir deniz gibi alıyorsun beni mavi gözlerine katıyorsun derinlere çağırıyorsun kum tanesi ümitlerimi geçiyorum başka ummanlardan terk ediyorum sığ suları
elimde fırça aynı, boyalar aynı, aynı tabloyu tamam etmekteyim hala aynı aynanın gamzesine düşüyor nazarım aynı zamanı harcıyorum nefes nefes aynı sokağa aynı hasretle bakıyorum durmadan yüreğimin terini aynı hasretin içine düşürüyorum
toprak ve ateş kadar doluyum sevmeyi en çok hak eden kadar dolu dolu sevildiğini bilenlerin farkında olduğu kadar
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
teslim alıyorsun ruhumu gizli sancılarla şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
teslim alıyorsun ruhumu gizli sancılarla şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
sevgi ve özlem dolu duyguların özenle yansıtıldığı anlatımı içten, derin ve düşlere yolculuk gibi nefis bir şiir. sevmenin hazzını ve güzelliğini şiirde bulmak, kendi yaşamından bir şeyler paylaşmak oldukça anlamlıydı. yazan üstadımı tebrik ederim
sevmenin hazzını ve güzelliğini şiirde bulmak, kendi yaşamından bir şeyler paylaşmak oldukça anlamlıydı.
yazan üstadımı tebrik ederim