Uzunca bir süre durdum gözlerine kurdum zamanı kirpiklerin yörüngesini çiziyor güneşin, yayılıyor zaman tünelinde gün ışığıyla tam gözünün göbeğinden saniyesi, akrebi, yelkovanı cemre düşürüyor yüreğime gözlerin bal kovanı çiçekçiçek, petek petek bahar iniyor ruhuma birden...
Gülüm, gönlümün medarı yüzün ikiz güneş taşır göğüsle beni mor dağlardan aşır geldim işte kucağına gözlerinin ocağına böcekkapan çiçek gibi sar sımsıkı, tut beni bu can sana armağan ısır, yala, kemir, yut beni sensiz dünya bana dar boğuldum boğulacağım yandım yanacağım kadar külümde uyut beni!..
Şimdi sana bakma saati düne göre değişmemişsin fakat şimdi gerçekte görsem tanıyamam belki kaç yıldır aynı resim; göğsümde kösteklenmiş ceketimin sol iç cebinde bir saat gibi taşıyorum seni burada bir parantez açalım özlemeseydim yüzünü saate bakarcasına bakmak gelir miydi içimden bir de bu açıdan bakalım ve kapatalım parantezi.
Keşke yanımda olsaydın dağlara çıksaydık seninle yaz geliyor yavaş yavaş basıyor bağrımı sıcağın çeşme başında dinlensek su sesi dinleseydik biraz, söğüt dallarından geçen yeli saçımızda t/elleseydik fırlayacak gibi yerinden taşarken içinden hasret çözseydim düğmelerini koklayıp öpseydim tomurcuk gül memelerini?!
Mor çiçeklerinde kıpır kıpır böcekler takılı Yanartaş - Kimera yolunda lâvanta kokulu kırçiçeğim sarıl bana kucak kucak hasretinden öleceğim; yanıyor göğsüm alabildiğine sıcak başı aslan, kuyruğu yılan dilinden ateş saçan bir ejderha gibi kükrüyor içimde aşk; olimpos’un doruklarında kar eteğinde çiçeklenmiş nar yüreğimde sönmeyen ateş yanacak sonsuza kadar...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SANA BAKMA SAATİ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SANA BAKMA SAATİ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.