Ben sana büyü demedim ki anne
Ben sana büyü demedim ki anne
ne güzel oynardık seninle anne, ne güzel koşardık serin yayla çiçekleri içinde bir yanımız sarı başak tarlaları bir yanımız sarı sıcak sevdalar ben sana büyü demedim ki anne, sen benim saçlarımı okşarken ben senin yanaklarını okşardım ben deli taylar gibi koşarken aldırmadan yaşamın acı yüzüne sen kovalardın hep anne ben sana büyü demedim ki anne, beni dizlerinin dibinden ayırmazdın anne, a, b, c yi öğretirken bile bana çocuk kaprislerime hiç aldırmazdın hiç of demezdin, üzdüğümde seni ne güzel uğraşırdın nazımla, inadımla ben sana büyü demedim ki anne, ne açlık bildik, ne yoksulluk ne ikiyüzlülük. ne riyakarlık menfaatçılık, çıkarcılık yoktu anne insanlar daha bir sıcak, daha bir içtendi gaz lambası altında öğrenirken a, b, c yi öğrenirken Atatürk’ü mutluyduk anne yokluklar yaşadık of demedik anne ayağımızda kara lastik yırtık mintan yamalı pantolonla üşüdük zemheride okul yolunda sırtımızda olmadı kışlığımız ama mutluyduk anne, ben sana büyü demedim ki anne.... Celil Taş |
Büyüyen aslında bizlermiydik aceba? Onlarsa yüreğimizde sevgi ırmağı
anılarımızın baş kraliçesidir her zaman. Büyümeyip onların kanatları altında
kalmayı kim istemez? Özlemler çoğalttı yüreğimde şiiriniz, anneme ve onun sıcacık
ellerine. Keşke büymeseydi annemiz hep bizimle çocuk kalsaydı...
Şiiriniz alıp götürdü beni annemin sıcacık bakışlarına, onunla geçirdiğim bütün
anılarıma...Teşekkürler, tebrikler...