öldönümüyelkovan savruldukça akrebe karanlığa batar gündüzün fırçası tuval olur zihnimde tetiği çekilmiş tüm renkler yokluğundan çekili ipliklerle yalnızlık dokur geceyi dudak büker hanımeli pervazsız penceremde sensizliğin dibi olur şişenin dibi oysa yüreğinden parmak ucuna yürüyen o mahcup karınca dudaklarında titreyen gece gözlerin ile sözlerin arasına sıkışan tüm uçurumlar çokluğumdu çokluğumdu boynunda çiçeklenen tüm iklimler ve üzerime elediğin cennet . ... . kırık bir adam ve ay ışığı ayyaş bir şişe ve delik deşik uykusuzluk parmağım tetik vicdanım kurşun asker aklım sen saklım hep sen sende beni bilmek sende ölüp yine sana dirilmektir o halde yine bize ecelimize ve öldönümümüze içelim… ilhanaşıcımayısikibinonaltı |