DİNLE BENİ SEVDİCEĞİMDinle beni sevdiceğim, Diyeceklerim var... Duy! Hâlâ üzerimdeyken Sevdalı giysim. Bendeyken şu deli gönlün, Tıkamadan kulağını, Sus demeden, Duy beni can-ı gönülden. Gidişim nedendir, Varışım nereyedir, bilmiyorum. Bildiğim: Damarlarımın içinde Kan diye sen dolaşıyorsun. Senli bir dağ yok, Sensiz güller kanar. Senli bir sofra yok, Sensiz bülbüller ağlar. Sensiz bir düşüm yok, Senli hiçbir şeyim yok. Bilirim ki sen, Altın dağın zirvesindesin. Bey olmuş kurulmuşsun, Gönül tahtıma sonsuzluk gibi. Bil ki can, Şu sonsuz çölde, Bir vahasın sen. Bu nasıl akıştır, Gönül gönlü sarmıştır. Dur diyemedim yüreğime, Sardı seni kendince. Uzakların öyküsü yok, Salalar sardı her yanı. Can...can içre can... Gidişlerde mi ki Dönüşlerin güzelliği? Bilmeden savrulmak mı Yok ediyor vedanın Çözemediğimiz acısını? Gel -gitler mi sardı gönlü, Bilemedim. Bildiğim: Bir rüzgâr değil bu, Hortum misali sardı bedeni. Korkum yok sevginden... Unutulmak değil, Kaybetmek seni; Bulamamak, “Nasılsın bir tanem, İyi misin bugün?” diyememek, -Göremesem de gözlerini- Duyamamak sesini… Korkum bundan cancağızım. Gelir misin bir çiçek alıp Yanıbaşıma? Sular mısın toprağımdaki, Çiğdemleri? SERAP DEMİRTÜRK |