josephineiçim kıyamet ayrılık bekletilmeyen cehennem sahi cennet nerede içim keder ruhum eriyen kokulu bir mum koku demişken açmıyor artık dağlarımda yaban gülleri ki artık sende yoksun bir elim kurutulmuş anemon yalnızlığı diğer elim sinemde çürümüş ıhlamur çiçeği ayaklarım gitmedikçe kollarımda devrimleşmiyor bir damla yağmur nicedir gözlerimde rüzgar savurdukça kırbacını karanlığa bir yıldız daha düşer ve sürülür düşlerimden karabiber ağaçları bütün kadınlar aşktır içmesini de bileceksin sevmesini de bütün ayrılıklarda aşktır durmasını da bileceksin gitmesini de ahh Josephine… gülüşünü baharlara kokusunu rüzgarlara savurduğum tek kadın gecelerimin menekşe tenli hüznü bil ki tablolara sığınmayı bekleyen bütün aşklar sensin… ilhanaşıcınisanikibinonaltı |