Kibir, gurur ve kıskançlık,
Sarmışsa güzel bir bedeni,
Nefsi kör eder, gelenler gideni.
Hakikat penceresi kapanmıştır,
Enaniyet kibri bedenini,
Kemirir durur, adım adım,
Ruhunda sadece bir ben vardır,
Etrafındakileri köle zanneder durur.
Yalakalıklar zirve yapar,
Rüzgârın estiği güce tapar,
Sağa sola putlar yapıp tapar.
Düşüncesine kibir putu işlemiştir,
Ruhunun derinliğini fişlemiştir.
Bu put, ruhun derinliklerine iner,
Din, iman, İslam elden gider.
Çıkarını korumak için yalakalık hendektir.
İnanmadığı gibi görünmek, yaşamak çiledir.
Makamının yüceltmek için kalkan edinir,
Dünyalık çıkarını korumak için didinir.
Sisli tepelerde saf bedeninize,
Sis, pus ve duman çöreklendi mi?
Hakikatler su yüzüne çıkar,
Dimdik ve kirlenmeden akar,
O zaman ortada,
Ne dost kalır, ne de sevdiklerin,
Senin dost bildiklerin
İlkönce seni satar,
Ve ihanetin ortasına atar.
Gel kardeşim; kibir ve gururunu yen,
Ve illetli kıskançlıktan kurtul diyen,
Senin en iyi dostundur sen ona güven.
Samimi iman ve amel çizginle,
Kur’ân ve sünnete sarıl azminle.
Kırıp döktüğün insanların
Alın terlerini içme!
Sana bel bağlayanları,
Kör kuyuna atıp durma!
Unutma! Edene eden bulunur,
Yapılan kötülükler bir bir sorulur.
Unutma! Sular akarak durulur.
İlahi mizan orada kurulur…
Kibrin terazisi yerin dibine batar,
Seni cehennemin dibine atar.
Yalakalar, hadsiz yalaklıklarıyla,
Sizi cilalayıp parlatacaklarını,
Size bin bir yalanlar uyduracaklarını,
Yalan ve talanlarıyla sizi boğacaklarını
Asla ve asla unutmayın.
Bilin ki uyuyanlar,
Yarınlara bakamazlar,
Geleceğin sahibi olamazlar…
Olurda size bir gün kötülük çarparsa,
Sizi parça parça yaparsa,
Çöp kutusuna atarsa,
Yalakaların pençesine düştüğünüzü,
Sakın ha! Sakın unutmayın…
Bel bağlamayın, yalaka ve kibirlilere,
Sizi derinden üzüp de sessizce gidenlere...
10.01.2016
Yozgat