ŞEYTANIN KAHVESİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Ayvalık sokaklarını gezerken Palabahçe denilen eski bir semte götürür adımların seni. Eski İzmir yolu imiş. Dört küçük sokağın kesiştiği ufak bir meydan. Şeytan Halil’in kahvesi burada. eski tarihi bir yapı. Şeytan Halil, şu an kahvenin sahibi ve işletmecisi olan Suat kaçak beyin dedesi, ilk Midilli göçmenlerinden. Bir şarkıydı, bir müzikti.. sözlerle beraber gelişti. Şeytan Halil’in öyküsü bu müziğe sığdı.
Sıcak mı sıcak, bir yaz gününde
Daldık dar bir sokağa, Ayvalık’ta Tarihle iç içe, bambaşka dünya Merhaba dedi bize bak, Palabahçe Durduk bir an, inan yorulduk Hele bir dur da, soluklanalım dedik Tam karşıda eski bir kahveyi gördük Birde baktık ki ona, Şeytanın kahve. *** *** Oturduk hemen biz, asma altına Hoş geldiniz dedi, gülen bir yüz bize Palabahçe derler, bizim buraya Şeytan Halil’in yeri, işte bu kahve Geldi gitti, buz gibi, koruk sular Dinlendi, bedenler, güldü bu yüzler Geldi gitti sonra, o demli çaylar Bitmedi muhabbet, geçti saatler İçeri girip te, baktık geçmişe Hoş geldin dedi bak, şeytan Halil bize İçeri girip te, yaşadık geçmişi Merhaba dedik biz, Şeytan Halil’e Şeytanın kahvede, Şeytanın kahvede |