Sahursuz Tutarım Ellerini
Maviye çalarken umutlar.
Her şey ne kadar da güzeldi. Rengarenkti çiçekler Sen ilkbahar tadındaydın. Her mevsimde tazeydi gülüşün. Solmazdı bahçemizde güller. Ve eksik olmazdı ağaç dallarımızda bülbüller. Aşkla uçuşurdu kelebekler. Bu rüya hiç bitmesin istiyordum. Lakin umduğum gibi olmadı. Sende bittin, sende gittin işte. Oysa ben o ilkbahardaki yağmurdum. Bir ömür seninle olmak isterken, Çabuk soldum gamzelerinde. Hasretin soğuk rüzgarları giriyor pencereden içeriye. Alsam yanacağım almasam bir ömür ağlayacağım. Ne yaparsan yap kopamıyorum senden. Bir nevi hastalık benimkisi. Sen olmadan hiçbir şeyin anlamı olmuyor. Nereye baksam sen. Rüyamda gördüğüm. Sabahları işe giderken, İş diye yolunda yürüdüğüm yol. Ama dedim ya, Anca hayallerimde varsın. Yoksun işte daha ne uzatıyorsun. Sabah gelse ne yazar. Gece bitmek bilmiyorsa eğer. Yaz ortasında bir yağmur d/üşüyorsun. Kimsesiz bir akşamın üzerine. Hangi denize girsem, Aşıyor boyumu fersah fersah. Ya sen, hiç yüzdün mü bilmediğin denizlerde. Keşke bir el versen. Ne gelir ki elden. Sana kalsa sen yalnızca gitmesini biliyorsun. Hayata verdiğim her molada. Ara versem bazen hüzne. Ve iftar sofram olsa gülüşün. İnan fazla bir şey istemem senden. Hem sana söz. Sen gel. Ben sahursuz bile tutarım ellerini. Beni bekletme... |