KAYIP GÜL YOLUNUN DELİSİYİMbenim gözde ve güzide Kayıp Gülüm; Senin aşkla kokan o gül kokundan başka Diğer cümle yaratılmış çiçeklerin hepsini Senden ve varlığından gayrı Başka koku tatmadım ve Başka koku bilmiyor, Başka bir kokuyu koklamayı düşünmedim bile. Bütün kainat ne derse desin Şu hadim hissiyatına bürünen Bir garip yolcu hakkında nasıl düşünürse düşünsün Sadece ama sadece Kayıp Gülü düşünmeye çalıştım Hala da düşünmekteyim Ve buna devam edeceğim. Ey Kayıp Gülüm; Bazen düşünülmesi imkansız denecek kadar Zahmeti bol olan olayları bile Ki bu olaylar; İnsan olmanın getirdiği ve omzuma yüklendiği Sorumluluklarımı zorladığı halde bile Senin o al al cezbekar ve vakar duruşuna bedel Onları hatırıma getirmeye imkan bulamadım. Bazen hem kalabalık, hem de yalnızlık hallerimde Bütün düşlerim ve hayallerim, esas meselelerimle birlikte O namının eseri olan Kayıp Gül aşkının menziline girdiği halde Söyledim kendi kendime tenha bir köşede Kayıp Gül çok ehemmiyetlidir Kokusu ve aşkı, hem keskin hem Çukurlardan da derindir. İşte böyle bir zaman zarfında Kendimi sana feda etmeyi şu can, Bir kez daha şeref bilir canan. Ey benim Kayıp Gülüm; Manen öldüm, öldüm ki Kendimi bütünüyle Senin o küflenmiş kalplere serinlik ve güzellik katan Gül kokuna ve endamına Herşeyimi, feda ettim. Ummanlar kadar geniş deryalarda Yolunu kaybeden ve rotasını şaşırmış gemiler gibi Sensizlikten yitik düştüğüm sevda dolu gül bahçende Senden başka tüm kokulara Kapansın bütün kapılarım diye Emir verdim tüm kapılara. Ey yoluna deli divane olduğum Kayıp Gülüm; Atlatılması o kadar zor bütün zahmetli işleri Elimin tersiyle itiverdim İterken bile senin o gül kokuna Medh-ü Sena’larda bulundum Bulunurken de; hiçbir zaman aslını kaybetmeyen Ve asaletinden gram eksilmeyen Zarafetine tutuldum. O senin muhabbet tohumuna Sanki can suyu veren kokun için Pervasızca ve de kınarcasına “Sen Kayıp Gülden vazgeçmezsen şayet Ruhunla birlikte bedeninde kaybolacak, Cinnet geçirip bir köşede, hazan gibi ismin de Sararacak.. Vazgeç Kayıp Gülden” derlerken çevreden Ey benim Kayıp Gülüm, Vazgeçmek kolay mı sanırsın kokundan Özünle birleşmiş vefa denen o nazenin adından. Olsun varsın, lakin Gelip senin huzuruna edeple Delireyim karşında, aşk ve haya ile. Şu cihanda bütün yaratılmışlar Desin benim için olmuş deli divane Şeref duyarım Bende böyle bir nam-ı şerif’e. İşte böyle Kayıp Gülüm; Tükendi artık kelam bende, Yalnız sensin aşka susamış gönül bahçemde Razıyım, ben o gül kokuna hem bedenen hem de manen Sende bundan sonra benimleysen Ama herşeye rağmen Haydi ne olur söyle Lütfen…. Murat AYDIN |