KAYIP GÜLE HEDİYEEy benim Kayıp Gülüm; Yeniden hoş geldin.. Yitik kalbime aşkın sembolünü getirdin gelişinle Tecelli eyledi viran kalbimdeki aşk tohumları şimdi Ege’nin, o taptaze inci mercan güzelliğine Yöneldim ya bir kez daha Aşkla ifade edilir cümle oldu bu aşk, kainatta. Ne zorluklar çekildi kavuşmanın kaldırım taşları arasında Aşk yolculuğun bile, miraç olduğu kimsesizler kervanına Gelişinle yollar, kandan irinden ibaret deryalardan temizlendi Kan kokulu ayrılığı Dört bir yandan yokluğa sürükledi. Saf saf dizildiler sanki melekler, her bir yol basamağına Eller alkış tutmaya odaklandı gelişinin haberiyle Karanlık, alelacele gündüze çevrim yaptı Üstelik, daha üzerinden zifiri karanlığın marmurluğunu bile Atamamıştı. Olsun Kayıp Gülüm; Sensizlikten yananlar rahatsızlık bile duymadı, Gri fonda raks eden dolu yağdırmaya amade bulutlar Kardar beyaz renkleriyle süslediler Pamuktan, tüyden bile hafif yastıklarını. Güneş en uzak mesafeden öyle bir geldi k i Soğuk ve sert esen ruhlara şifa veren şualarıyla Gündüzün can alıcı her anında Hem de her bir noktasında Gökkuşağı renklerini yağdırdı, gelişinin habercisi olarak Yol verdi bulutlar sana Karşıyaka bağıstanında açtı güller diyerek Türküler çağıırdı Efelerin Efesi Namıyla. Ay sevincinden salıncak kurdu bize, Sallanıp Sema’yı ve arzı, o muhteşem güzelliğinden Onlara yansıyan ışıltılarını seyretmemiz için Atmosfer bıraktı zehrini Kan susayan ve aşkı kıskanan Hasedinden çatlayan köhne zihinlere Bilinçli. AL bu da benden sana saçlarına toka olsun diyerek El sallayan yıldızlar uçuştu başımızda Uçuşurken o gözlerinde beliren heyecanla Hoş geldin Kayıp Gülüm. Ey benim Kayıp Gülüm; Ne zaman yalnızlık rıhtımını aratmayan Şarkıların bile bile dile geldiği o yürüyüş yoluna uğrasam Özlemle gözlerim hep seni arayıp durdu Sayısız hatıranın saklı olduğu o geçmişin getirdikleri hayaller Yıkıp perişan etti beni. Seni düşünmediğim anların acısını çıkardı sanki Hayallere gem vurmak istediğimde Dökülmüş perişaniyetimin habercisi oldu sevgin Sevginle ayakta kaldım ama nereye kadar ey kalp azmin. İş böyle düşünüp inim inim inlerken yokluğunda Veryansın etti çevremde dost bildiğim insanlar Sıcak bir gülüşe muhtaç şu gönlüme Hep iyi günlerimde üşüştüler yaban arısı gibi Bilerek soktular beni, Bilmiyorum diyerek akıttılar zehirlerini. Ama hayalin rehberimdi, bir gün kavuşma gününü İple çekerken garip halimle Işığının denetiminde döküldüm yollara Uğradım ışığının rehberliğinde kokunun olduğu her bir mekana. Şekil değiştirdim belki bir gün çıkarsam karşına diye Süslendim gülünün o en taze renkleriyle. Sen benim aşka kavuşmamda Bir mihmandar gibiydin Kayıp Gülüm. Bazen her bir yok oluşa doğru gidişlerimde Gizlice müdahale ettin hep Görünmez elini, dualarınla benliğime işleyiverdin İlmik ilmik, dantela gibi nakşetmiştin yine aşkını Hem pürüzsüz, hem de kusursuz Araya elçi bile sokmamıştın üstelik Biliyordum yeniden açacaktın ama belki eskisi gibi Belki eskisinden de kötü Kimbilir, eskisinden bile dah azize. Ben ümitvarlık kuşağını bağlamış kuşanmıştım savaşa gider gibi Belki de sensizlikle bir savaştı bu kılıç kuşanmam. Bu yolculukta Kayıp Gülüm; Nice engellerle, meşakkatlerle karşılaştık ikimiz Gayret, azim ve yılgınlık göstermemecesine Bizim kılıcımızdı sadakat Sadakatle birlikte yanından ayrılmayı bile düşünmeyen Aşk…. Neydi geri dönüşününün tılsımı sence, söyler misin? Gelişinin muştusuyla adını duyunca yanmak mıydı Yokta ateş deryasında yüzerken ismini ateşe söylediğinde Ateşin İsminin heybetinden sönmüz volkana dönmesi miydi Yoksa Karun’ un servetini önüne yığsalar Dönüp araya bakmayı arsızlık sayarak Servet bataklığından o gül kokunun özenle korunduğu Has Gül Dairesine edeple giriş, saygı ve tazimmiydi Sessizce. Ama yokluğunda bu gönül Kayıp Gülüm; Bitkin bir halde, boynu bükük ve boynu tasmalı bir fakirdi sanki Nihayet geldin ve hoş geldin Bir var oluş mücadelemde dar ağacından kurtardın ya beni Yolculuğun esnasında aşkın hep taptaze kaldı Korudu izzet-i şerefini Muhafaza etti iffetini. Köprüleri kurduk ya yeniden seninle Hoş geldin gönlüme. Yayıl artık sere serpe gönlümün çayır çimen yeşilliğine Kokun yansısın Doğu’ların, Ege’lerin şehrine. Ümitsizlik kırıldı bak artık, ümitsizlik engeli aşıldı yeniden Dualar kabul olundu göklerde Kuruyan dimağlar ıslandı Gül’ünün gelişiyle. Bir yanmanın eşiğinden dönüldü bir kez daha Kaybetme korkusu dumanla yazdı isminin her bir harfini O muhteşem semalara Kördüğümdür bu aşk, kimsenin gücü yetmez ayırmaya, Rabbim kabul eylesin bu aşkı senle birlikte yaşamaya. Ben AMİN diyorum yenidne Aminler sana üfül üfül essin Sen de bu duama AMİN derken Aşkımıza yüz sürer misin?.... Murat AYDIN |