HEP ÖYLE OLURMUŞ
HEP ÖYLE OLURMUŞ
Bazen şaşkınlığımdan oyalanırım kumların üzerinde, Aklıma sen gelirsin de boğazım düğüm, düğüm olur, Hani bir avuç yassı taş alıp atardık, sektirerek denize, Zaman geçer gün batardı, olurdu akşamın karanlığı. Şimdi seni, arıyor gözlerim, dalgın, dalgın bakarım, Kahırlanırda elimde ki yassı taşı uzak, uzak atarım. Gün, gün çoğalan özlemini yüreğimin içine atarım, Seni denizin derinliğinde, dağların eteklerinde ararım. Var ya, denizin derinliğinden gelen köpüklü dalgalar, Kumsalına yuvarlanıp sürüklenir sanki bir acelesi var. Doğanın güzellikleri arasında kuşlarda melodisini çalar, Bu muhteşem görüntüler arasında gözlerim seni arar. Hep öyle olurmuş sevilenin sevene yokmuş saygısı, Sevenin bir aşkı varmış birde elinde neyi ile çalgısı, Hissetmezmiş âşık kayayı delerken yüreğindeki açıyı Bahtına küsermiş biçare, aşk bu der yutarmış gözyaşını. Ahmet Bağçe 19.04.2016 |