SEN KİMSİN HÜLYA
Karanlık çökmüştü şehre
Kıyamet sesi gibiydi gök gürültüsü Bir bank’a oturmuştu genç "Kız" Sırılsıklam Usul usul yanına sokuldu "Delikanlı" Titriyordu buharlı nefesi Yağmurla karışık ağlıyordu kahve gözleri Rimel izi siyah bir yol çizmişti yanaklarına Sordu? "Delikanlı" "Bir derdiniz mi var Neden ağlıyor sunuz? Gecenin bir yarısında Yalnız başınıza bir fenalık yapabilirler size Bak ortalık çok kötü" dedi. Ve... ekledi sonra Gidecek yeriniz yok mu? Sessizdi hıçkırıklar İçine içine akar gibi "Hayır... " dedi " Kız" Uzunca... Haykırdı ardısıra Kanserim... Kanserim... Kanser Anlıyor musun? Ne diyeceğini şaşırdı "Delikanlı" Lal oldu Çakılı kaldı oturduğu yere Başını öne eğerek Tuttu kolundan genç Kız’ın " Gel bacım" dedi. Bu yağmurda daha da hasta olacaksın Hadi... Seni evine götüreyim Kalktı oturduğu yerinden "Kız" Fidan gibi, ahu dilber İçinden geçirdi "Delikanlı" "Bu kadar güzel birine bu laneti verme Allah’ım Diye... dua ediyordu. Hatta ona aşık olmuştu Belki aciziyetine Belki güzelliğine Belki de yüreğine" Benim evim yok dedi "Kız" Nasıl yani dedi "Delikanlı" Ben yetiştirme yurdunda büyüdüm Şimdi de kadın sığınma evinden kaçtım Şaşırdı... Dudaklarını ısırdı "Delikanlı" Gözleri kocaman oldu Derin bir "Offf" çekti içinden Olsun merak etme dedi "Delikanlı" Gel seni bir pansiyona yerleştireyim Korkma tamam mı? Tanıdığım sevdiğim bir arkadaş Emin ellerdesin... Önce bir kaç parça eşya buldu "Delikanlı" Sonra karnını doyurdu Ve... Pansiyona arkadaşına teslim etti "Kız’ı" Kız durdu ve Uzun uzun Delikanlının gözlerinin içine bakarak Gözlerin güzel değil ama çok çok manalı dedi. Gülümsedi "Delikanlı" Yarın sabah görüşürüz Sen güzelce dinlen Beraber kahvaltı ederiz dedi. Kız odasına çıktı. "Delikanlı" arkadaşına dönerek Bu kız yetim ve kanser, ona göz kulak ol Ben yarın sabah geleceğim der. Ertesi gün sabahında Delikanlı elinde bir demet papatya ile Pansiyona gelir Yüzünde büyük bir tebessüm Ve büyük bir heyecanla Arkadaşına sorar Kız uyandı mı? Arkadaşı... Bilmem... Hiç odasından çıkmadı der. Delikanlı Kız’ın odasına çıkar Kapıyı çalar... Ses yok Tekrar çalar... Ses yok Aşağıya iner ve arkadaşına Oda da kimse yok Hani odadan çıkmamıştı. Arkadaşı şaşırır Vallahi de çıkmadı Billahi de çıkmadı der. Delikanlı koşarak yukarı çıkar Odanın kapısını kırıp içeri girer Gördükleri karşısında Gözünde ki yaşlara hakim olamaz. Sesi soluğu kesilmiş Yatakta masum bir gülümseme ile Boylu boyunca uzanmış bir genç kız Daha henüz adını bilmediği Soramadığı... Nefesten kesilmiş Kalk diye yalvardı "Delikanlı" Defalarca Haykırdı Yoktu duyan odalardan başka Çantasına uzandı sonra Bir "günlük defteri" vardı Kimliğini buldu arasında Kimliğine baktı "Delikanlı" Adı "Hülya" Günlük defterine baktı sonra Her günün başlığı "Sen kimsin Hülya" Ve... en son sayfasında O yağmurlu gecenin notunu düşmüştü "Biliyorum Hülya, bu gün ölmek istedin Ama yapamadın Zaten ölecektin kanserden Ama ilk kez... Hayatında sana sahip çıkan biri çıktı bak Sakın ona aşık oldum deme Belki bir başkası vardır onun yüreğinde Boşver be Hülya Bilmediğin şeylere burnunu sokma Aşk kim... sen kim Biliyorum Hülya, Sen hiç sevilmedin Sevemedin... Sen şimdi, ölmeyi de beceremezsin... |
Kutlarım.
Beğendim.
………………………………. Saygı ve Selamlar…